Proprioseptif duyu, vücudumuzun kas ve eklemlerindeki alıcılardan gelen sinyaller sayesinde vücut farkındalığımızı sağlayan duyudur. Bu sistem sayesinde gözlerimizi kapatsak bile kolumuzun havada mı yoksa yanımızda mı olduğunu, ne kadar güç uyguladığımızı hissedebiliriz. Kısaca propriosepsiyon, vücudun konumunu ve hareketini algılama duyusudur.
Proprioseptif duyu aynı zamanda duyusal işlemlerde düzenleyici bir rol oynar; beyine derin basınç veya eklem sıkıştırması gibi geri bildirimler göndererek diğer duyulara verilen tepkilerin kontrolüne yardımcı olur
OSB’li çocuklarda proprioseptif duyunun işleyişi sıklıkla farklılık gösterir. Birçok otizmli çocuk, duyusal olarak doymak bilmez bir ihtiyaç içindedir ve proprioseptif girdi arayışına girer. Örneğin, sürekli zıplamak, koşarken sert basmak, eşyaları veya insanları itip çekmek gibi davranışlar sergileyebilirler. Bazı çocuklar kendi vücutlarına güçlü darbeler vermekten hoşlanır (örn. duvara veya yere sert şekilde çarpma) ya da parmak ucunda yürüme gibi alışkanlıklar geliştirebilirler. Bu tür davranışlar genellikle çocuğun kendi kendine proprioseptif geri bildirim sağlamaya çalışmasının sonucudur ve aslında bir düzenleme çabasıdır. Nitekim birçok otizmli birey, duygusal ve davranışsal tepkilerini kontrol etmek için içgüdüsel olarak proprioseptif uyaranlara yönelir. Öte yandan, az da olsa bazı çocuklar proprioseptif uyarandan aşırı derecede rahatsız olabilir ve ağır aktivitelerden kaçınabilir; bu durumda farklı sakinleştirici yöntemler gerekebilir.Proprioseptif duyunun otizmli çocuklardaki rolü, sadece hareket becerileriyle sınırlı değildir; aynı zamanda kendini sakinleştirme ve dengede hissetme konusunda da kritik bir işleve sahiptir. Bu duyudan gelen yoğun girdi, sinir sistemi için doğal bir “dengeleyici” veya sakinleştirici görevi görür. Örneğin, kalabalık ve gürültülü bir ortamda bunalan bir çocuk, ağır bir battaniyeye sarıldığında veya biri ona sıkıca sarıldığında sakinleşebilir. Benzer şekilde, proprioseptif girdi ihtiyacı olan düşük uyarılı (uyaran arayan) bir çocuk, bahçede ağırlık taşıma veya trambolinde zıplama gibi aktiviteler sonrasında daha uyanık ve dikkatli hale gelebilir. Bu nedenle proprioseptif duyu, otizmli çocukların hem fiziksel koordinasyonunda hem de duygusal düzenlemelerinde temel bir rol oynar.
Duyu Bütünleme Eğitimi ve Proprioseptif Duyunun Güçlenmesi
Duyu bütünleme eğitimi (Ayres Duyu Bütünleme yaklaşımı), çocukların duyusal uyaranları daha verimli işlemleyebilmesi için özel olarak tasarlanmış bir terapi yöntemidir.Bu terapi genellikle uzman ergoterapistler (iş-uğraşı terapistleri) tarafından, özel duyusal ekipmanların bulunduğu oyun odalarında uygulanır. Eğitimin temel prensibi, oyun temelli etkinlikler yoluyla çocuğa kontrollü duyusal deneyimler sunmaktır.Çocuk, eğlenerek gerçekleştirdiği aktiviteler sırasında farkına varmadan çeşitli duyulardan (dokunsal, vestibüler ve propriyoseptif) yoğun girdi alır. Terapist, her çocuğun duyu profilini değerlendirerek ona uygun bir etkinlik planı oluşturur; örneğin denge tahtası, sallanan hamak, büyük top, kum havuzu gibi malzemeler kullanarak çocuğun ihtiyaç duyduğu duyusal uyaranları dengeli bir şekilde sunar.
Proprioseptif uyaranlar, duyu bütünleme eğitiminde özellikle sık kullanılan ve güçlendirilmek istenen bileşenlerden biridir. Terapistler, çocuğun proprioseptif duyusunu geliştirmek için “ağır iş” diye tabir edilen etkinlikler kullandırırlar. Örneğin seans sırasında çocuk büyük yastıkları itip çekebilir, bir tünelden sürünerek geçebilir, yer minderlerine balıklama atlayabilir ya da içine ağırlık konmuş bir arabayı çekebilir. Bu tür tekrarlar, çocuğun kas ve eklemlerine sürekli geri bildirim göndererek beynin bu duyuyu daha doğru algılamasını sağlar. Nitekim proprioseptif odaklı aktivitelerin, çocuklarda vücut farkındalığını, duruş kontrolünü ve hareketleri planlama becerisini geliştirdiği gösterilmiştir. Düzenli uygulanan duyu bütünleme seanslarıyla, çocuk zamanla kendi bedenini nerede konumlandığını daha iyi hisseder hale gelir ve hareketlerini daha kontrollü yapmaya başlar. Bir başka deyişle, proprioseptif sistemi adeta “güçlenir” ve çocuk günlük hayatta da bu kazanımı kullanmaya başlar. Örneğin haftalar süren terapi sonrası, bir çocuk merdiven çıkarken basamak yüksekliğini daha iyi ayarlayabilir veya bir bardağı taşırken uyguladığı kuvveti daha doğru kontrol edebilir. Bilimsel bir çalışmada, 3-8 yaş arası otizmli çocuklara 12 hafta boyunca haftada iki kez 45 dakikalık duyu bütünleme seansları uygulanmış; bu program sonunda çocukların gerek duyusal işlemleme becerilerinde gerekse genel performanslarında kontrol grubuna kıyasla anlamlı ilerlemeler kaydedilmiştir.Bu bulgu, doğru ve yoğun bir eğitimle proprioseptif duyunun entegrasyonunda objektif gelişmeler sağlanabileceğini göstermektedir.
Sonuç olarak; duyu bütünleme eğitimi OSB’li çocukların hem bedensel hem de duygusal gelişiminde önemli bir yer tutmaktadır. Proprioseptif duyudan başlayarak tüm duyuların uyum içinde çalışması, çocuğun dünyayı daha anlamlandırılabilir ve güvenli bir yer olarak deneyimlemesini sağlar. “Beynin duyuları işleme şeklini değiştirerek, otizmli çocukların aldıkları bilgileri daha iyi anlamalarını ve günlük görevlere daha etkin katılmalarını sağlıyoruz” diyor uzmanlar.Bu bakış açısıyla, çocuğunuzun güçlü yanlarını desteklemek ve zorlandığı alanlarda ona uygun duyusal köprüler kurmak mümkündür. Bilimsel veriler ışığında ve uzmanların rehberliğinde, evde ve terapide atacağınız küçük adımların, çocuğunuzun büyük gelişim yolculuğunda değerli karşılıkları olacaktır. Unutmayın, bu süreçte yalnız değilsiniz ve her ilerleme, ne kadar küçük olursa olsun, kutlanmaya değerdir.