Sergei Strigo, son dönemde Türk lirası cinsinden tahvillere yaptıkları yatırımlar ve Türkiye ekonomisindeki gelişmelere ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Türk varlıklarına yönelik yaklaşımlarının olumlu olmaya devam ettiğini söyleyen Strigo, mevcut ekonomik politikaların ve bu politikaları yürüten ekibin güvenilir olduğuna inandıklarını dile getirdi.
Strigo, Türkiye’de tahvil tarafında özellikle Türk lirası ve daha kısa vadeli Türk yerel tahvillerinin cazip konumda olduğunu, getiri eğrisinin büyük ölçüde tersine döndüğünü anlattı.
Kısa vadeli pozisyonların yatırımcılar için önemli bir getiri sağladığını ancak uzun vadeli getiri eğrisinin de önemli ölçüde iyileştiğini kaydeden Strigo, “Bu taraftaki yatırımlarımızda daha fazla yükselişe geçebilmemiz için enflasyonun önemli ölçüde düşeceğine ilişkin işaretler görmek istiyoruz. Enflasyon şu anda beklentilerden daha fazla düştü. Enflasyonun gerilemesiyle birlikte, uzun vadeli getiri eğrisinin biraz daha cazip hale gelip gelmeyeceğini görmemiz gerekecek. Şu anda bizim Türk varlıklarına yatırımda görüşümüz daha çok orta vadede. TL başta olmak üzere Türk varlıklarının cazip olduğunu düşünüyoruz.” diye konuştu.
“Türkiye ekonomisine ilişkin görüşlerin yapıcı olmaya devam etmesini bekliyoruz”
Strigo, gelecek birkaç ay boyunca bu pozisyonlarını korumayı planladıklarını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Finansal getirinin cazip olması, 6 ila 12 ay arasında daha orta vadeli bir bakış açısına sahip olmamızı sağlıyor. TL yatırımlarımızı yaptığımızda da aklımızda bu vade vardı ve görüşümüz değişmedi. Daha olumlu makroekonomik veriler görürsek, aynı vadelerde Türk varlıklarına yatırımlarımızı gerçekten artırabiliriz. Öte yandan, eğer bir yıllık tahvil aldıysak bu bir yıl sonra Türkiye’den tamamen çıkacağımız anlamına gelmiyor çünkü muhtemelen bir başka bir yıllık tahvil alabiliriz. Bu bir enstrüman seçimi ve bizim şu an için bunlara bakışımız orta vadeli. Bu da yatırımlarımızın bir süre daha ülkede kalacağı anlamına gelir. Bunun artması ve yatırım süremiz, şu anda çok memnun olduğumuz piyasa dostu makroekonomik politikaların devamına bağlı olacak.”
Reformların sürmesi ve enflasyon gibi makroekonomik göstergelerin giderek iyileşmesiyle Türkiye ekonomisi ve Türk varlıklarına ilişkin görüşlerin yapıcı olmaya devam edeceğini belirten Strigo, “Açıkçası son dönemde önemli kredi notu artışları gördük ve bu noktada daha fazlasının geleceğine inanıyoruz.” dedi.
“TCMB, süreci ihtiyatlı yönetiyor”
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) politika faizi kararlarına ilişkin beklentilerini de aktaran Strigo, politika faizinde erken bir indirimin endişe yaratabileceğini ancak TCMB’nin politika faizinde olası indirimler konusunda süreci yönetmede son derece ihtiyatlı davrandığını vurguladı.
Strigo, “Enflasyonda keskin düşüş eğilimi devam ederse, o zaman TCMB’nin faizi mevcut yüksek seviyesinden indirmek için alanı olacaktır. TCMB bu alanı bulduğunda, piyasanın faiz indirimi nedeniyle paniğe kapılacağını düşünmüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
TCMB’nin para politikasına ilişkin kararlarının verilere bağlı olmasını beklediğini dile getiren Strigo, şunları kaydetti:
“Bunun ne kadar ve ne zaman olacağını söylemek zor. Eğer piyasaların beklediği gibi enflasyonda kayda değer bir düşüş eğilimi görmeye başlarsak, önümüzdeki yıl enflasyon rakamlarının biraz daha düşmesi mümkün olabilir. Bu aynı zamanda küresel ekonomiye ve diğer birçok faktöre de bağlı olacaktır.”
Yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 40-45
Amundi’nin yaptığı analize göre, Türkiye’de temmuz ve ağustos ayı için enflasyonun yüzde 50 seviyesine düşmesi bekleniyor. Enflasyonun bu seviyeye düşüşünün ardından dezenflasyon sürecinin biraz daha ılımlı bir seyir izlemesi ve yıl sonunda enflasyonun yüzde 40 ila 45 bandına gerileyeceği öngörülüyor.
ABD’li yatırım bankası J.P. Morgan, geçen ay yayımladığı raporunda, Türkiye’de enflasyona ilişkin yıl sonu tahminini yüzde 43,5’ten 42,5’e, 2025 sonunda enflasyon tahminini ise yüzde 25,2’den 25’e düşürmüştü.
ABD’li Goldman Sachs enflasyonun yıl sonunda yüzde 36’ya gerilemesini beklerken, ABD’nin diğer büyük bankası Morgan Stanley, Türkiye için bu yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 43,4’ten 42,4’e düşürmüş, 2025 yılı sonunda enflasyonun yüzde 25,2 seviyesinde gerçekleşeceği öngörüsünde bulunmuştu.
İngiliz bankası Barclays, yıl sonu için enflasyon tahminini yüzde 44,5’ten 44’e indirmiş, 2025 sonunda enflasyonun yüzde 30,8 olacağını tahmin etmişti.
Deutsche Bank analistleri de yıl sonuna kadar güçlü bir dezenflasyon süreci öngördüklerini ve enflasyonun yüzde 40 seviyesine gerilemesini beklediklerini açıklamıştı.
Varlık yönetim şirketleri Vanguard ve Pimco’dan da benzer açıklamalar
Son dönemde Amundi’nin yanı sıra diğer varlık yönetim şirketleri de Türk varlıklarına ilişkin olumlu yaklaşım sergiliyor.
Yaklaşık 7,5 trilyon dolar portföy büyüklüğüyle dünyanın en büyük ikinci varlık yönetim şirketi Vanguard, bu yıl ocakta yaptığı açıklamada, TL cinsinden devlet tahvilleriyle yeniden ilgilenmeye karar verdiklerini açıklamış ve TL pozisyonlarını tamamlayabilecek yerel tahvillerde iyi bir performans dönemi gördüklerini bildirmişti.
Portföy büyüklüğü 1,9 trilyon dolar olan ABD’li Pimco da TL cinsi varlıklar başta olmak üzere Türk varlıklarına olumlu baktıklarını açıklamıştı.
GÜNDEM
16 gün önceGÜNDEM
18 gün önceGÜNDEM
21 gün önceYAŞAM
29 gün önceYAŞAM
29 gün önceYAŞAM
29 gün önceYAŞAM
21 Kasım 2024