0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Trakya Üniversitesi Doğal Afet Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Musa Uludağ, Trakya’nın en önemli su kaynakları arasında yer alan Meriç, Tunca, Arda ve Ergene nehirlerinin doğal yapısının iklim değişikliği, doğal ortamların bozulması, ormansızlaşma ve şehirleşme gibi etkenlerden olumsuz etkilendiğini belirtiyor.

Akarsuların doğal yapısının değişmesinin canlı yaşamını olumsuz etkilediğini vurgulayan Uludağ, su akışının bozulmasının içindeki hayvan ve bitki türleri için olumsuz sonuçlar doğurabileceğini ifade ediyor. Su içindeki oksijen oranının azalmasıyla canlıların yaşam koşullarının zorlaştığını belirtiyor.

İklim değişikliğinin etkilerine de dikkat çeken Uludağ, özellikle son yıllarda Trakya’da yaşanan yağış rejimlerinde ve hava sıcaklıklarında belirgin farklılıkların hissedildiğini aktarıyor. Kış yağışlarında azalma, kar yağışlarının azalması ve hızlı erimesi gibi durumların nehirlerin su seviyelerini olumsuz etkilediğini belirtiyor.

Trakya’da ortalama sıcaklıkların son 40 yılda yaklaşık 2 derece arttığını belirten Uludağ, bu durumun aşırı buharlaşmaya neden olduğunu ifade ediyor. Çıplak arazilere düşen yağmur suyunun hızla buharlaşması, yer altı sularının beslenmesini olumsuz etkiliyor. Aşırı sıcakların buharlaşmayı artırdığını ve Trakya’da yaşanan kuraklığın temel nedenlerinden biri olduğunu belirtiyor.

Uludağ ayrıca Bulgaristan’da Meriç, Arda ve Tunca nehirlerine yapılan barajların da nehirlerdeki su seviyelerinin düşmesine neden olduğuna dikkat çekiyor. Nehirlerdeki debi miktarları incelendiğinde Tunca Nehri’nin saniyede 3 metreküp, Meriç Nehri’nin 53 metreküp ve Ergene Nehri’nin 6 metreküp debiye sahip olduğu belirtiliyor.

Kuraklık nedeniyle Meriç ve Tunca nehirlerinde kontrollü sulama uygulamalarına geçildiği bilgisi de veriliyor.