Bir önceki yazımızda İran’ın İsrail’e attığı füzeleri konuşmuştuk. Bakalım İsrail’in buna tepkisi ne olacak bekleyip görelim diyerek kapatmıştık. Dün akşam saatlerinde son dakika bilgisi olarak Reisi’nin helikopterinin düştüğünü öğrendik. Helikopter kazaları söz konusu olduğunda içimizde bir sızıyla rahmetli Muhsin Başkanı hatırlıyoruz.
Daha geçtiğimiz günlerde Reisi bir Türk muhabire Türkçe demeçler vermiş ve bundan sonra ekonomik ve siyasi işbirliği adımları atılmıştı. Bölgedeki kaosa dur diyebilecek İsrail’e tepkiyi iki güçlü ülke olarak İran ve Türkiye vermişti. Yıllardır Azerbaycan karşısında Ermenistan’ı destekleyen İran dün Aras nehri üzerine kurulan Hudaferin barajının açılışını yapmak için Aliyev’le bir araya geldi. İki farklı hidroelektrik santralinin de açılışını gerçekleştirdi. Bu bölgedeki istikrar ve kalkınma için büyük bir adımdı. Burada olmamızı istemeyenlere rağmen buradayız dedi .Bedeli neyse ödeyeceğiz dedi.Bu birlikteliği istemeyen güçler bu kadar yeter diyerek düğmeye bastı .
Açılış sonrasında İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve ekibinde bulunan Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ,Tebriz Temsilcisi Ali Haşim Doğu Azerbaycan Eyalet Valisi Malik Rahmeti’nin dönüş yolunda helikopter kazasında öldüğünü öğrendik.
O kadar çok soru işareti var ki kafalarda!
Protokol kurallarına uymak gerekir lakin gösteriş ve israfa kaçmadan bu yapılmalı. Şöyle ki ;
Köklü bir devlet geleneğine sahip olan İran aynı helikopterle üst düzey devlet adamlarını neden taşır?
Havalanan 3 helikopterden diğer ikisi ile iletişim neden sağlanmadı? Ya da sağlandı mı ?
Bu kadar üst düzey devletin tepesini temsil eden Cumhurbaşkanlığı makamının helikopterini koruyacak ona eşlik edecek uçak ,helikopter veya insansız hava aracı yok mudur? Bu kadar tehdit altındayken böyle bir hatayı anlamakta güçlük çekiyoruz.
Diğer konu ise helikopterin cumhurbaşkanlığına ait olmadığı. İran Kızılay’ının kullandığı 79 model Amerikan yapımı bir helikopter olması.
Hava şartları elverişsiz olduğu halde neden helikopter uçuşuna izin verildiği, dahası bütün hava araçlarında bulunan karakutunun olmama ihtimali bile şüpheler silsilesini derinleştiriyor.
Peki şimdi ne olacak ?
İran olayı kaza olarak kayda alacak ve perde arkasından failleriyle hesaplaşma yoluna gidecek.
Olayın sabotaj ihtimalini gündeme getirmesi açıkça savaş sebebi demek. İsrail ,İran’ı savaşın içine çekerek bölgesel bir savaşa dünyayı zorluyor. Büyük devletler bu ölçekte bir savaş için erken olduğunu düşünüyorlar. Netenyahu için bugün Lahey de tutuklama kararı verildi. Bu bir ilk. İsrailli bir lider ilk defa cezalandırılıyor sembolik de olsa. Netenyahu suikast planlamasıyla giderayak tüm Ortadoğu’yu ateş topuna çevirmek istiyor.anlaşılan.
Bu arada bizdeki FETÖ unsurları gibi İran’da da paralel yapılanmalar galibiyet kazanmış gibi mutlular. İran karışır mı bilemiyorum ama siyaseti dizayn etmek isteyen güçler boş durmayacak ve kendine yakın isimleri yönetim için zorlayacaklardır.
Türkiye dost elini uzatarak insansız hava araçları ve arama kurtarma ekipleriyle olaya ilk müdahalede bulunan ülke oldu. İran ilk yardımı bizden istedi ve hızlıca sonuca ulaşıldı. Kaza noktası taranarak anlık istihbarat sağlandı. Tüm dünyanın gözü önünde bu konuda bir numara olduğumuzu birkez daha görmüş olduk.
Erdoğan’ın yaptığı onca hizmeti eleştirebilirler ama savunma sanayisinde ki yerlileşme ve millileşme bizi Yeniden Büyük Türkiye idealine yaklaştırıyor.
Bakalım yeni gün hangi haberlere gebe….Selam ve dua ile
GÜNDEM
25 gün önceGÜNDEM
27 gün önceGÜNDEM
30 gün önceYAŞAM
30 Kasım 2024YAŞAM
30 Kasım 2024YAŞAM
30 Kasım 2024YAŞAM
30 Kasım 2024