Obezite, vücutta sağlığı bozacak ölçüde aşırı ve anormal yağ birikmesidir. Obezitenin hesaplanmasında boy ve kilo değeri üzerinden yapılan Vücut Kitle İndeksi hesaplaması kullanılır: Vücut kitle indeksi, kilogram olarak ağırlığın, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünmesiyle elde edilir. Vücut kitle indeksi hesaplama değeri 30’un üzerinde olan kişi obez, 40’ın üzeri olan kişi ise morbid obez olarak kabul edilir.
Yağ dokusu tüm sistemi etkileyecek şekilde hormonal ve kimyasal maddeler salgılar. Bazı salgılar iştahın açılmasına, doyma sınırının üste çekilmesine ve obezitenin ilerlemesine sebep olur.
Aşırı kilo alımı sağlığınızı büyük ölçüde tehdit ederken, aynı zamanda hareketlerinizin kısıtlanmasına ve ciddi hastalıklara yakalanmanıza sebep olabilir.
Birden çok nedene bağlı ortaya çıkan obezite hastalığı insan vücudunda çok sayıda organı etkiliyor. Bu yüzden tedavisinin de birden çok branşın birlikte uyum içerisinde çalıştığı bir ortamda planlanıp yapılması gerekiyor.
Obezite tedavisi için başvuran tüm hastalar öncelikle endokrinoloji uzmanı, beslenme uzmanı, psikiyatri uzmanı, fizik tedavi uzmanı ve egzersiz danışmanı tarafından değerlendiriliyor. Gerekli görüldüğü durumlarda hastayı kardiyoloji ve göğüs hastalıkları uzmanları da muayene ediyor. Ayrıca, uygun hastaların obezite cerrahisi konusunda deneyimli Genel Cerrahi uzmanları tarafından görülmesi de sağlanıyor.
Her bir hasta, obezite sorununun altında yatan faktörler, yeme alışkanlıkları, psikolojik problemler, sağlık durumu gibi konularda detaylı bir incelemeden geçiriliyor. Bu incelemelere göre yapılan değerlendirmeler sonucunda, hastaya uygun tedavi programı belirleniyor. Bu tedavi programları tıbbi beslenme ve egzersizin yanı sıra, hastanın özelliklerine göre tıbbi tedavi ve cerrahi tedavi gibi seçenekleri de içerebiliyor.
Obezite, dünyada özellikle gelişmiş ülkelerin en önemli sağlık sorunlarından biri. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada 1, 9 milyar kişi fazla kilolu ve bunların 600 milyonu da obezdir.
Türkiye’de de durum çok farklı değil;
Türkiye İstatistik Kurumu 2015 yılı Vücut Kitle İndeksi araştırmasına göre; ülkemizde her 100 kişiden 20’si, yani her 5 kişiden biri fazla kilolu, yani obez. Türkiye’de obezite 2008 yılında yapılan araştırmaya kıyasla %31, 1 oranında artmış durumda. Obezite oranları erkeklerde %15, 3, kadınlarda ise %24, 5.
Obezite Tedavi Edilebilir Bir Hastalıktır
Dünyada giderek yaygınlaşan obezite, yaşam kalitesini ve süresini anlamlı derecede etkiler. Ancak obezite tedavi edilebilen bir hastalıktır.
Obezitenin tedavisinde diyet eşliğinde egzersiz veya cerrahi yöntemler uygulanır. Uzmanlar, kişiye uygun tedavi yöntemini belirleyerek, kişinin sağlıklı kiloya ulaşmasını ve bu kiloyu korumasını amaçlar.
Obeziteyi yenerek yüksek tansiyon, kalp, uyku apnesi, meme kanseri, kalın bağırsak kanser i ve prostat kanseri gibi hastalıklarla da savaşabilir, sağlıklı bir yaşama adım atabilirsiniz.
Morbid Obezite ya da Ameliyat Olunması Gerekecek Düzeydeki Şişmanlık Ne Demek?
Obezite, kişinin tüketebildiğinden fazla kalori almasının sonucunda vücutta normalden fazla yağ depolanmasıdır. Morbid obezite ise ölümcül hastalıklara sebep olarak hayatı kısaltan düzeydeki “hastalıklı” şişmanlık ve vücut kitle indeksinin 40’ın üstünde olması olarak tanımlanıyor.
Kimler Obezite Ameliyatı Adayıdır?
VKİ’si 35-40 arası olup aşırı şişmanlığa bağlı tip 2 şeker hastalığı, hipertansiyon, uyku apnesi gibi sorunları olanları da obezite ameliyatı açısından morbid obez kabul ediliyor. Hatta şişmanlığa bağlı “yeni” tip 2 şeker ve metabolizma bozukluğu olan ve VKİ 30 – 35 arasındaki hastalarda bile artık ameliyat yapılması söz konusu.
Morbid Obezite Nasıl Tedavi Edilmeli?
Morbid obez hastaları için ilk tedavi seçeneği diyettir. Fakat 6 aydan az süren ve en az 2 kez uygulanmış diyetler başarısız olmuşsa eğer artık diyet tedavisine devam edilmemelidir. Bu durumda en etkili tedavi seçeneği ameliyattır ve en kısa süre içinde yapılmalıdır.
Obezite Risk Faktörleri Nelerdir?
Günümüzde büyük şehirlerde yaşayan çocukların fiziksel aktiviteleri genellikle kısıtlıdır. Hemen hemen her çocuk sadece okulda beden eğitimi dersinde spor gibi fiziksel aktivitelerde bulunur.
Çocuğunuzu daha çok spor yapmaya yönlendirmelisiniz. Çevresel risklerde dikkat edilmesi gerekenlerin başında bilgisayar kullanımı ve televizyon seyretmek gelir. Bu iki durum çocuğunuzun gün içinde daha az enerji tüketmesini ve daha fazla enerji depolamasını sağlar.
Ayrıca televizyon veya bilgisayar başında daha fazla abur cubur yemesine olanak tanır. Özellikle reklamlarda gösterilen ve besin değeri düşük yiyeceklerin sık tüketimi de çocuğunuzun kilo almasını sağlar.
Beslenmeye Dikkat!
Obezite hastası bir çocuk yaşıtlarına oranla daha fazla yemek yemeyebilir fakat daha az enerji harcar. Çocuğun enerji tüketiminin az olması kilo aldıran risk faktörlerinin başında gelir.
Çocuklarda beslenme vakitlerinin azalması, günde bir ya da iki defa yemek yemek ve karbonhidrat ya da yağlı kızartmalar gibi yüksek kalori içeren yiyecekler tüketmek çocuğun kilo alımında önemli bir faktördür.
Genetik Faktörler Etkili midir?
Anne ve babanın her ikisinin birden kilolu olması sonucu doğacak çocukta %80 oranında obezite olma riski bulundurur. Eğer sadece biri kilolu ise bu risk %40’lara kadar düşebilir. Unutulmamalı ki obezitenin en büyük sebeplerinden biri çok yemek yeme değil, yenildiği kadar enerji harcamamaktır.
Hormonların Etkisi
Obezite hastalığı olan çocukların mutlaka bir hormon hastalıkları uzmanı tarafından kontrol edilmesi gereklidir. Obezite hastalığına sahip olan çocukların bazıları; böbrek üstü bezleri, tiroid bezi hastalıkları ve şeker hastalığı gibi hastalıklar sebebi ile obeziteye yakalanabilir.
Obezite Hastalığı Nedenleri Nelerdir?
Düzensiz ve dengesiz beslenmek, fast-food tarzı yiyecekler tüketmek, spor yapmamak kilo almaya ve bazı hayati organların da yağlanmasına neden olur. Uzun açlık sonrası kontrolsüz yemek yemek, karbonhidrat içerikli yiyecekleri ve şekerli içecekleri çok tüketmek obeziteye neden olan beslenme hatalarından bazılarıdır.
Anne ve babanın her ikisi birden kilolu ise çocuklarda obezite görülme ihtimali yüzde 80’dir. Şeker hastalığı, tiroit bezi hastalıkları, böbrek üstü bezi hastalıkları gibi bazı hormonal sebepler obezite nedenleri arasında yer alabilir.
Yağlanmanın önüne geçmek için çocukluk çağından başlayarak sağlıklı beslenme düzeni ve hareketli yaşam tarzının benimsenmesi gerekir.
Televizyon başında 4 saatten fazla geçiren her çocuğun obez olma riski son derece yüksektir. Çocuklarınızın uyuduğu odada veya yatak odasında televizyon ya da bilgisayar bulunması bu sürenin artmasına neden olabiliyor.
Amerikan Pediatri Derneği 2 yaşından küçük çocuklara televizyon izletilmemesi gerektiğini belirtiyor. Eğer çocuğunuz 2 yaşından büyükse günde en fazla 1 veya 2 saatten fazla televizyon başında kalmaması öneriliyor.
Çocuğunuz 2 yaşından büyükse günde 60 dakika kadar orta dereceli egzersizler yaptırılması öneriliyor. Hemen hemen birçok çocuk günlük olarak yeterli fiziksel aktivite yapmaz. Okullarda ise beden eğitimi derslerinde haftada en fazla 25 veya 30 dakikalık dersler yaptırılır. Bu yüzden çocuğunuzun günlük olarak yeterli fiziksel aktivitede bulunmasını sağlayın.
Obezite Hastalığı Genetik Mi?
Anne ve babanın kilolu olması ilerde çocukların obez olması riskini artıran faktörler arasındadır. Genetik yapının da kilo ile bağlantılı olmasına karşın tek başına sorumlu tutulamaz. Ailelerin yeme alışkanlıkları ve fiziksel aktiviteleri de aşırı kilo ile bağlantalıdr.
GÜNDEM
12 gün önceGÜNDEM
14 gün önceGÜNDEM
17 gün önceYAŞAM
25 gün önceYAŞAM
25 gün önceYAŞAM
25 gün önceYAŞAM
27 gün önce