Enerji İş üyeleri, Saraçhane’deki İBB binasının önünde bir araya geldi.
Burada düdük çalıp ve slogan atarak zam oranını protesto eden üyeler, “İmamoğlu söz verdi, her şey çok güzel olmadı”, “Hani her şey çok güzel olacaktı? Sadaka değil, zam istiyoruz” ve “Mücadelemiz emek için sistem palavralarından vazgeçin” pankartları taşıdı.
Grup adına basın açıklamasını okuyan Enerji İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Mubin Tekin, İBB’ye bağlı İstanbul Enerji A.Ş.’de 15 yıldır çalışan bir kişinin, yol ve yemek dahil aldığı ücretin 20 bin 33 lira olduğunu söyledi.
Maaş bordrosunu gösteren Tekin, şöyle konuştu:
“İşte bu belediyenin, bu kardeşime reva gördüğü ücret bu…Biz buna itiraz ediyoruz. Bugün buradan sesimizi bu yüzden yükseltiyoruz. İnanın bu sadece bu şirket için verdiğimiz veri, daha niceleri var. Bu çağrımız sadece İstanbul Enerji A.Ş’de çalışan kardeşim için değil, İSKİ’de çalışan kardeşim senin için, İGDAŞ’da çalışan kardeşim senin için, İSFALT’ta çalışan, diğer iştiraklerde çalışan ve İBB bünyesinde çalışan kardeşlerim sizler için bu sesimizin yükselişi”
“Biz bu teklifi asla ve asla kabul etmiyoruz”
Sendika olarak 2022 ve 2023 yılları boyunca ara zam yönünde teklifleri sunmalarına rağmen cevaplar verilmediğini ve yapılan her görüşmede İBB’nin seslerini duymazlıktan geldiğini aktaran Tekin, bazılarının kaygıya düşmesiyle sendikaya ek protokol yapılması yönünde teklifler gelmeye başladığını anlattı.
Tekin, şu değerlendirmede bulundu:
“Sadece adı ek protokol…İçeriğine bakıyorsunuz; sözde halkın içinden ayrılmayan, sürekli halkla iç içe görüntüler verenlerin sunmuş olduğu zam teklifi yüzde 10…İnanın şaka yapmıyorum veya yanlış telaffuz etmiyorum, yüzde 10. Gerçek enflasyon yansımasını geçtik artık açıklanan enflasyon oranlarından bile bihaber olan İBB yönetimi, bu sadaka niteliğindeki sözde zam teklifini ne yazık ki sunmak gibi bir acziyete düşmüş durumda. Biz bu teklifi asla ve asla kabul etmiyoruz.”
Sendikanın bu tekliflere karşı gerçeği yansıtan tekliflerine ise cevap dahi verilmeye tenezzül edilmediğini anlatan Tekin, “Her türlü faaliyete ucu açık çek verircesine destek sunan, yapılmış olan faaliyetlere ayrılan bütçeden daha fazlasını bunların reklam kampanyalarında kullanan, sürekli olarak emekçiye değer verdiklerini, emeğin en üstün değer olarak görülmesi gerektiğini söyleyen ama hamaset ve söylemden öteye geçemeyen, sonu zam görüşmelerine geldiğinde yüzde 170’lik bir teklife karşı hiç çekinmeden adeta sadaka verirmişçesine yüzde 10’luk sözde teklif sunan belediyecilik anlayışını esefle kınıyoruz.” diye konuştu.
İstanbul’da faaliyet gösteren diğer özel şirketlerin bir çoğunun, belediye iştiraklerinin hemen hemen 2 katı ücret verdiğini belirten Tekin, “Burada çalışan arkadaşlarımız dışarıda çok rahat bir şekilde daha fazla ücretlere iş bulabiliyor, ‘Neden gitmiyor, neden orada çalışmıyor?’ sorularına gelecek olursak; yıllarını, emeğini, gençliğini ve hayatını vermiş olduğu bu şirketten tazminatını alamadığı için gidemiyor. Tazminatı adeta bağlayıcı unsur gibi kullanıp üyelerimizi, emekçilerimizi bu ücretlere mahkum ediyorlar.” ifadelerini kullandı.
GÜNDEM
18 gün önceGÜNDEM
20 gün önceGÜNDEM
23 gün önceYAŞAM
23 Kasım 2024YAŞAM
23 Kasım 2024YAŞAM
23 Kasım 2024YAŞAM
23 Kasım 2024