İşgalci siyonist rejim 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesi bozduktan sonra Gazze'de çocuk, kadın, yaşlı, demeden katliamlarına devam ediyor.

Dünyanın birçok ülkesinde olduğunu gibi Türkiye'de de katliamlar nedeniyle işgalci rejim lanetleniyor. 7'den 70'e onbilerce kişinin katıldığı etkinlikte halk, Gazze'ye desteklerini işgalci siyonist rejime tepki lerini gösterdi.

Doğa Cadde önünde bir araya gelen halk, sloganlar eşliğinde AVM önüne kadar yürüdü. Yürüyüş boyunca "Yaşasın Özgür Filistin! Direne direne özgür Kudüs'e, HAMAS'a selam direnişe devam, katil siyonistler hesap verecek" sloganları atıldı.

Ayrıca katılımcılar, "Gazze'de soykırım var, soykırıma göz yumma, hastaneye saldırı savaş suçudur, çocuklar uyurken sessiz olunur, öldürülürken değil, katil siyonistler kadın ve çocukları öldürüyor, ben doktorum, hedef değil, kafirler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır" yazılı dövizler taşıdı.

Yürüyüşün ardından hazırlanan platformda bir program gerçekleştirildi. Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan program, seslendirilen ilahi ezgilerle devam etti.

"Bir araya gelişimiz sadece bir tepki değil vicdanımızda büyüyen acının bir dışa vurumudur"

Kudüs Kardeşlik Platformu adına basın açıklamasını okuyan İsmail Baştürk, "Bugün bir araya gelişimiz, sadece bir yürüyüş, sadece bir tepki değildir. Bu; yüreğimizde biriken isyanın, vicdanımızda büyüyen acının bir dışa vurumudur. Her bir adımımız, bombalarla yıkılan evlerin, sessizliğe gömülen çığlıkların, toprağa düşen masum bedenlerin hesabını sormak içindir. 80 yıla yakın süredir Filistin'de her türlü insanlık dışı muamele sergileyen işgalci zalim israil, 7 Ekim sonrası 50 binden fazla masum sivili şehit etmiştir. 115 binden fazla kişiyi yaralamış ve sakat bırakmıştır." dedi.

"israil, temel ihtiyaçlara erişimi engelleyerek de bir soykırım yapmaktadır"

Baştürk, "israil, Gazze'de sadece bombalarla değil, gıda başta olmak üzere temel ihtiyaçlara erişimi engelleyerek de bir soykırım yapmaktadır. Gazze’de açılan sınır kapılarını abluka altına alarak, insani yardım geçişlerini engellemektedir. 2 milyondan fazla insan açlık krizi ile karşı karşıya kalmıştır. Çocuklar açlıktan hayatlarını kaybetmektedir. Bu, gözlerimizin önünde gerçekleşen bir insanlık suçudur. Biz Müslümanlar için taşınması güç ağır bir vebaldir." diye belirti.

"Gün geçmiyor ki bir çocuk hedef alınmasın"

Filistin halkının; on yıllardır işgale, abluka ve sistematik bir soykırıma maruz bırakıldığını hatırlatan Baştürk, "Uluslararası hukukun defalarca çiğnendiği, insan haklarının hiçe sayıldığı bu coğrafyada, Filistin halkı bir başına bırakılmıştır. Gün geçmiyor ki bir çocuk top oynarken, annesinin yanında uyurken ya da bir hastanede tedavi görürken hedef alınmasın. Bir annenin çocuğunu toprağa vermediği gün, bir babanın gözyaşı dökmediği sabah kalmamıştır." diye kaydetti.

"Gazze artık bir şehir değil bir hapishane, bir yetimhane, bir mezarlık halini almıştır"

Gazze'nin bir şehir değil artık; bir hapishane, bir yetimhane, bir mezarlık halini aldığını vurgulayan Baştürk, şöyle devam etti: "Buna rağmen Gazze, direnişin, cihadın, izzetin ve şerefin simgesidir. Gıda yok, temiz su yok, elektrik yok, ilaç yok. Ama orada insanlık onuru dimdik ayakta! Her şeye rağmen teslim olmayan, diz çökmeyen bir halk var. İşte biz o halkın yanındayız. Bugün burada attığımız her slogan, taşıdığımız her pankart, sadece dayanışmanın değil; bir çağrının, yerine getirmekten aciz kaldığımız sorumluluklarımızın da ifadesidir. Bizler, bu topraklarda adaletin ve merhametin yüzyıllarca hüküm sürdüğü bir medeniyetin mirasçıları olarak susamayız, duramayız. Filistin’de yaşananlar sadece bir halkın değil, tüm insanlığın sınavıdır. Ve biz bu sınavda zalimin karşısında, mazlumun yanında saf tutmayı şeref biliriz."

"Gazze ölüyor! Sessiz kalmayalım!"

Uluslararası kamuoyuna, insan hakları savunucularına, yeryüzündeki vicdan sahibi tüm insanlara seslendiğini belirten Baştürk, "Gazze ölüyor! Sessiz kalmayalım. Bugün bürünülen sessizlik, yarın herkesin karşısına geçmişin bir ayıbı olarak çıkacaktır. Harekete geçelim. Bugün geçmeyeceksek, daha ne zaman geçeceğiz?" ifadelerini kullandı.

"Kadınların, çocukların, yaşlıların hedef alınması savaş suçudur!"

Gazze'de yaşananların bir savaş değil, soykırım olduğunu vurgulayan Baştürk, şunları kaydetti: "Kadınların, çocukların, yaşlıların hedef alındığı, ibadethanelerin, okulların, sığınma alanlarının bilinçli şekilde vurulduğu her saldırı birer savaş suçudur! Bu suçlara göz yuman, görmezden gelen, çifte standartla hareket eden herkes, bu insanlık suçunun ortağıdır. Yaşanan bu zulme ortak olmak, insanım diyen kimseye yakışmaz. Bu yüzden sokaklara döküldük ve her çağrıda dökülmeye devam edeceğiz. Gazze'de zulme uğrayan kardeşlerimizin yaralarına merhem olana dek desteklerimizi sürdüreceğiz."

"Elimizde çok güçlü bir silah olan boykotu bırakmayacağız"

İşgalci siyonistlere destek veren firmaların boykot edilmesi çağrısı yapan Baştürk, "Bizim elimizde çok güçlü bir silah olan boykotu bırakmayacağız. Yayacağız, kullanmayacağız, kullandırtmayacağız. Cüzdanlarımızla direnişe katılmalıyız. Filistin özgür olana dek alışveriş değil, direniş yapalım." dedi.

Program, yapılan duanın ardından sona erdi.