Kudüs ve Filistin Komisyonu ve Dünya Müslüman Âlimleri Birliği tarafından "Gazze'nin Minarelerinden Yükselen Çağrı" başlığı ile düzenlenen ve 2 gün süren "Birinci Türkiye Âlimler Konferansı" yapılan açılış konuşmaları, düzenlenen panel oturumları ile nihayete erdi.

Yapılan programın ardında okunan sonuç bildirgesinde, Filistin'e, özelde Gazze'ye her türlü desteğin verilmesi, Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için mücadele edilmesi çağrısında bulunuldu.

Nisa Suresi'nin 83'üncü ayeti olan "eğer onu Peygamber'e ve aralarındaki yetki sahibi kimselere götürselerdi, onlardan hüküm çıkarabilenler, onun ne olduğunu bilirlerdi" ayeti ile başlayan bildirgede, "Konferans, Dünya Müslüman Âlimler Birliği'nin son fetvasını takdirle karşılamakta ve Gazze'ye, Filistin'e yardım etmenin; mali destek, gıda, ilaç, su, elektrik ve her türlü ihtiyaç maddesiyle destek sağlamanın farz olduğunu vurgulamaktadır. Hükümetler, sınırları açmalı ve mücahitlere silah desteği sunarak bu zalim düşmana karşı direnişi güçlendirmelidir. Konferans, işgalciyi destekleyen tüm şirketlerin Müslüman halklar tarafından boykot edilmesinin zorunluluğunu ilan etmektedir. Bu şirketler, işlenen suçlara ortaktır. Konferans, tüm İslam âlimlerini ve İslam ümmetini Filistin'e, özellikle Gazze'ye, mali destek sunmaya teşvik etme sorumluluğunu yerine getirmeye, âlimleri ümmeti yönlendirmeye ve siyonist saldırıları durdurmak için etkili halk hareketleri organize etmeye çağırmaktadır." denildi.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Türkiye camileri ile Gazze'nin yıkılmış camileri arasında kardeş mescit uygulamasını hayata geçirmeye, böylece Gazze'nin camilerinin tekrar imar edilmesi ve bu arada geçici mescitlerin kurulmasına öncülük etme çağrısının yapıldığı sonuç bildirgesinin devamında şu ifadelere yer verildi:

"Konferans, hatiplerin hutbelerinde Kudüs'ün Allah katındaki ve Peygamber Efendimiz (sav) nezdindeki değerini anlatmalarını, Kudüs'ün dinimizin ve akidemizin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulamalarını istemektedir. Kudüs'ten bir karış bile taviz verilmesi caiz değildir. Konferans, İslam ülkelerine, işgalci ile ilişkileri kesmeleri, elçilerini sınır dışı etmeleri ve bu yapıyı düşman olarak tanımaları yönünde çağrıda bulunmaktadır. Konferans, üniversitelerde, Filistin'in kutsallığı ve bu toprakların özgürlüğü için mücadele etmenin gerekliliğini konu alan akademik müfredatların yer almasını önermektedir. Konferans, akademisyenleri, genç nesilleri Filistin'e karşı sadakatle yetiştirmeye ve bu meseleyi ırkçı bir yaklaşımdan uzak dini bir sorumluluk olarak işlemeye davet etmektedir. Konferans, tüm âlimleri, işgalin ve katliamın durdurulması için gerçekleştirilecek gösterilere, grevlere ve protesto eylemlerine aktif şekilde katılmaya çağırmaktadır. Konferans, toplantıya katılan âlimlerden oluşacak bir takip komitesi kurulmasını, böylece alınan kararların takibini ve katılımcı âlimler ile diğerleri arasında sürekli iletişimi desteklemeyi önermektedir. Sonuç olarak; konferans ve organizatörleri, bu toplantının başarıyla gerçekleşmesine katkı sunan herkese, özellikle Filistin'e destek veren ve zalim saldırıların durdurulması için yapılan çalışmalara kucak açan ve imkân sunan değerli Türkiye ve halkına derin şükranlarını sunar."