İsrail, 7 Ekim 2023’ten bu yana aralıksız saldırılarla çoğu çocuk ve kadın on binlerce sivili öldürdüğü Gazze Şeridi’nde, 17 yıl boyunca havadan, karadan ve denizden uyguladığı kanunsuz ablukayla ekonomiyi ve insani koşulları felce uğratarak Filistinlilerin yaşam alanını her geçen gün daha da daralttı.
İsrail, 2006 yılından itibaren Gazze Şeridi’nde güvenlik önlemleri adı altında uyguladığı hukuksuz kısıtlamalarla, balıkçılık ve tarımla geçinen Filistinlilerin gelir kaynaklarını yok etti, bölgesel ve uluslararası ticaret yapmalarını engelledi.
Gazze sınır şeridi boyunca yerin birkaç metre altına uzanan üç güvenlik duvarının inşa edilmesi, sınırın çeşitli bölgelerine inşa edilen gözetleme kuleleri, sınıra yakın bölgelerde oluşturulan tampon bölgeler ve bu bölgelere yaklaşan sivillerin öldürülmesi veya alıkonulması İsrail’in uyguladığı kısıtlamalardan sadece bazıları.
Gazze’deki Filistinlilerin gelir kaynaklarını kesmekle yetinmeyen İsrail, ayrıca 2008’den itibaren bölgeye çeşitli bahanelerle saldırılar düzenleyerek yüz binlerce Filistinlinin ölümüne ve yaralanmasına neden oldu, bölge halkının her İsrail saldırısından sonra yeniden inşa ettikleri konutları, okulları, hastaneleri ve alt yapıları defalarca yok etti.
İsrail’in her geçen gün daha da sıkılaştırdığı ablukanın etkileri, sınır kapılarındaki ticaret, balıkçılık, tampon güvenlik bölgesinde yer alan tarım faaliyetleri ve elektrik gereksinimi duyulan hizmetler gibi çok sayıda alanda Filistinlilerin hayatını olumsuz yönde etkiledi.
– Karadan abluka: İsrail Gazze’nin sınır kapılarını tek tek kapattı
Abluka öncesinde Gazze Şeridi’nde ticari ve insani hareketlilik, Beyt Hanun (Erez), Karni, Nahal Oz, Kerem Ebu Salim ve Sofa ile Mısır sınırındaki Refah sınır kapıları üzerinden gerçekleşiyordu.
İsrail, 17 yıllık abluka boyunca bu sınır kapılarında hem ticari hem de insani hareketliliğe ciddi kısıtlamalar getirdi.
Ablukanın ardından sivil geçişler için belirlenen Refah ve Beyt Hanun sınır kapıları ile ticari yüklerin taşınması için ayrılan Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı dışındaki tüm sınır kapıları kapatıldı.
İsrail, 7 Ekim 2023’te Gazze Şeridi’ne başlattığı saldırıların hemen ardından Beyt Hanun (Erez) Sınır Kapısını da geçişlere kapattı.
Cenevre merkezli Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi’nin verilerine göre, 2005 yılında Beyt Hanun Sınır Kapısı üzerinden geçişler için yapılan başvuruların yüzde 97’sine onay veren İsrail, 2022 yılında ise başvuruların yalnızca yüzde 36’sına izin verdi.
İsrail ablukasından önce ticari geçişlerin yapıldığı Kerem Ebu Salim Sınırı Kapısı’ndan 2005 yılında her ay ortalama 11 bin kamyon Gazze’ye giriş yaparken bu rakam 2022 yılında her ay ortalama 6 bin 494 kamyona kadar geriledi.
İhracat kalemlerinde ise, Gazze Şeridi’nden 2005 yılında aylık ortalama 835 kamyon yük ihraç edilirken, bu oran 2022’de 428 kamyona kadar düştü.
– Tampon bölgelerde yer alan Filistinlilere ait tarım arazileri yok edildi
İsrail, güvenlik tedbirleri bahanesi adı altında Gazze Şeridi’nin doğu ve kuzey sınırları boyunca, Filistinlilerin yaklaşmasının yasak olduğu bir tampon bölge oluşturdu.
Gerçek sınırları hiçbir zaman net olmayan ve sürekli değişkenlik gösteren bu tampon bölgelere, Filistinlilerin 2008 yılına kadar çitlerden 300 metre mesafeye kadar yaklaşmalarına izin veriliyordu. Bu mesafe çiftçiler için 100 metreye kadar düşüyordu.
İsrail, Aralık 2008’de Gazze’ye ilk büyük çaplı saldırılarını başlattığında Filistinlilere bazen bin 500 metreye varan bir mesafe boyunca tel örgülerden uzak durma zorunluluğu getirmiş, durum sakinleştiğinde ise alan 300-500 metre civarında sınırlandırılmıştı.
Tampon bölgeler Gazze’nin ekilebilir topraklarının yaklaşık yüzde 35’ini oluşturuyor ve İsrail güçleri bu alanın çoğunu yok etti ve tarıma elverişsiz hale getirdi. İsrail, 2012 yılındaki saldırıların sonlanmasının ardından kısıtlamaları hafifletse de daha sonra farklı tarihlerde tekrar uygulamaya koydu.
İsrail güçleri, ilan ettiği resmi sınırlara rağmen, izin verilen bölgelerde tarımla uğraşan Filistinli çiftçileri sistematik bir şekilde hedef alıyor.
Ayrıca, sınır boyunca uzanan Filistin topraklarındaki tarım arazilerine uçaklardan sık sık pestisit sıkan İsrail, çitlerden 300 metre uzaklıkta ve tampon bölge dışında kalan tarlalardaki ürünlere de zarar veriyor. İsrail bu yöntemle tarımla geçinen Filistinlilerin tek geçim kaynağını tehdit ediyor.
Filistin resmi verilerine göre, İsrail’in bahsi geçen hukuksuz uygulama ve kısıtlamaları yüzünden 2006-2022 yılları arasında Filistinli çiftçilerin yaşadığı maddi zarar yaklaşık 1,3 milyar dolar oldu.
– Ablukanın somut hali: Ayrım duvarı
İsrail, tampon bölgeye ek olarak Gazze Şeridi’nin çevresine doğudan ve kuzeyden 4 duvar örüyor.
Birinci ve ikinci duvarlar, arasında birkaç metre aralıklarla demir çit ve Gazze Şeridi’nin altındaki tünellerin İsrail bölgelerine ulaşmasını engellemek için yer altında onlarca metre uzanan silahlı betonarme duvar ile yine 65 kilometre uzunluğunda, yaklaşık 6 metre yerin derinliğinden yükselen bir demirle güçlendirilmiş duvarlardan oluşuyor.
Bu çit boyunca düzinelerce gözetleme kulesi, radar ve kameranın yanı sıra Gazze sınırı yakınında neredeyse sürekli uçan bir gözetleme balonu bulunuyor.
– Denizden abluka: İsrail bölgede balıkçılık faaliyetlerini baltalıyor
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ile İsrail arasında 1994 yılında imzalanan Oslo Anlaşmaları, Filistinli balıkçıların Gazze Şeridi kıyılarından 20 deniz mili (yaklaşık 37 kilometre) açılmasına izin verilmesini öngörüyor.
Ancak İsrail, Oslo Anlaşmasını ihlal ederek Filistinlilerin balıkçılık faaliyetlerini 12 deniz mili ile sınırlıyor ve sık sık Filistinli balıkçıları hedef alıyor. Filistinlilere, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki kıyılardan yaklaşık 3 mil, Gazze kenti kıyısından 6 mil, Gazze Şeridi’nin orta ve güney kıyılarından ise ve 12 mile izin verilmiş durumda.
İsrail’in hukuk dışı kısıtlamaları, Gazze Şeridi’ndeki balıkçıların yüzde 90’ının yoksulluk sınırının altında yaşamasına neden oldu ve 2000 yılında 10 bini bulan balıkçı sayısının 2022’de 4 bine düşmesine yol açtı.
Filistin Tarım Bakanlığı verilerine göre, İsrail deniz kuvvetleri, denize açılma sınırını daraltmanın yanı sıra, balıkçı teknelerine ayda ortalama 30 kez ateş açıyor.
– Gazze’de günde 12 saate ulaşan elektrik kesintileri
Gazze Şeridi’nde yıllardır devam eden elektrik krizi, İsrail güçlerinin bölgenin tek elektrik santralindeki altı ana trafoyu bombaladığı 2006 yılındaki kuşatmanın başlangıcına kadar uzanıyor.
Kısmen onarılmasına rağmen, santralin çalışmasını sağlayan yakıt sıkıntısı yaşanıyor. Bu nedenle enerji tedarikinde büyük bir açık oluşan Gazze Şeridi’nde, elektrik kesintileri günde 12 saate ulaştı.
Enerji kaynaklarında yaşanan sıkıntı nedeniyle günde 108 milyon litre kirli (arıtılmamış) atık su Akdeniz’e pompalanarak plajların kirlenmesine neden oldu.
Elektrik krizi, hastaneleri acil olmayan ameliyatları ertelemeye zorladı. Böylece Filistin Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre Gazze’de ameliyat için bekleme süresi 2005’te 3 ay iken abluka sonrası yıllarda 16 aya kadar çıktı.
GÜNDEM
14 gün önceGÜNDEM
16 gün önceGÜNDEM
19 gün önceYAŞAM
27 gün önceYAŞAM
27 gün önceYAŞAM
27 gün önceYAŞAM
29 gün önce