Sevgili ebeveynler, Çocuğunuzun gürültülü bir ortamda ağlama krizine girdiğini veya bir kokudankaçmaya çalıştığını gördünüz mü? Belki de o çok sevdiği oyuncak anidendayanılmaz hale geldi. Bunlar, çocuklarda duyusal aşırı yüklenmeninvgöstergeleri olabilir. Peki, bu durum neden yaşanır ve nasıl başa çıkabilirsiniz?Bugün sizi bu gizemli sürecin derinliklerine götüreceğim.
Duyusal Aşırı Yüklenme Nedir?
Her birimiz gün boyunca sayısız duyusal uyaranla karşılaşıyoruz. Gözlerimiz ışığı algılar, kulaklarımız sesleri, cildimiz dokuları. Beynimiz bu bilgileri organizeederek anlamlı bir bütün haline getirir ve uygun tepkiler üretir. Ancak bazı çocukların beyni, bu uyaranları gerektiği gibi işleyemez. Bu durumda duyusal
aşırı yüklenme dediğimiz olay ortaya çıkar. Bir çocuk için sıradan bir alışveriş merkezi, parlayan ışıklar, yoğun sesler vefarklı kokularla adeta bir duyusal fırtınaya dönüşebilir. Bu fırtına, onların hemfiziksel hem de duygusal olarak zorlanmasına neden olabilir.
Hangi Çocuklar Risk Altında?
Duyusal aşırı yüklenme, genellikle duyusal entegrasyon bozukluğu olan çocuklarda daha sık görülür. Ayrıca, otizm spektrum bozukluğu (OSB) veyadikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olan çocuklar da bu durumdan etkilenebilir. Ancak, herhangi bir çocuğun yoğun duyusal uyaranlara aşırı tepki vermesi mümkündür.
Belirtiler Nelerdir?
Duyusal aşırı yüklenmenin belirtileri her çocukta farklı olabilir. Ancak sık karşılaşılan bazı tepkiler şunlardır: Gürültülü ortamlarda elleriyle kulaklarını kapatma. Kalabalık yerlerden kaçma veya panik hali. Belirli dokulara, kokulara veya tatlara karşı aşırı duyarlılık. Huzursuzluk, ağlama veya öfke nöbetleri. Bu tepkiler, çocuğun kendini rahatsız eden uyaranlardan kurtulma çabasıdır.
Bir Terapi Hikayesi: Zeynep’in Duyusal Fırtınası
6 yaşındaki Zeynep’in annesi, onun belirli durumlarda aşırı tepkiler verdiğini fark etmişti. Gürültülü ortamlarda ellerini kulaklarına kapatıyor, mutfakta
yemek kokusu yoğun olduğunda yemek yemeyi reddediyordu. Ergoterapiyebaşvurduklarında, Zeynep’in duyusal entegrasyon bozukluğu olduğu anlaşıldı. Terapide Zeynep’le şunları yaptık: Sakinleştirici Uyaranlar Kullandık: Sessiz bir ortamda, lavanta gibi sakinleştirici
kokularla başlayarak Zeynep’in duyusal yükünü azalttık. Kademeli Uyaran Maruziyeti: Gürültülü ortamlara kısa sürelerle girip çıkmasını
sağlayarak duyusal toleransını artırdık. Sıkıştırma ve Baskı Teknikleri: Derin basınç uygulamaları (örneğin, battaniyeye
sarılmak) Zeynep’in stresini azaltmada etkili oldu. Zeynep, birkaç ay içinde daha yoğun ortamlara daha rahat uyumsağlamayı
başardı. Artık yemek masasında ailesiyle birlikte oturabiliyor ve dış dünyadankorkmadan keşfe çıkabiliyordu.
Ailelere Tavsiyeler
Duyusal aşırı yüklenmeyle başa çıkmanın yollarını bilmek, hemçocuğunuzunhem de sizin günlük yaşamınızı kolaylaştırabilir. İşte birkaç öneri:
Uzman Desteği Almanın Önemi
Duyusal aşırı yüklenme, sadece çocuğunuz için değil, sizin için de zorlayıcı
olabilir. Bir ergoterapist, çocuğunuzun duyusal profilini değerlendirerek onaözel çözümler sunabilir. Bu destek, hem çocuğunuzun günlük yaşambecerilerini geliştirmesine hem de aile olarak daha huzurlu bir yaşama
ulaşmanıza yardımcı olabilir.
Sonuç: Fırtınayı Yönetmek
Duyusal aşırı yüklenme, çocuğunuzun dünyayı nasıl deneyimlediğini
etkileyebilir, ancak doğru destekle bu zorluğun üstesinden gelinebilir. Unutmayın, her çocuğun duyusal yolculuğu kendine özgüdür. Sadece onlarınihtiyaçlarına kulak verin ve sabırlı olun. Birlikte çalışarak bu duyusal fırtınaları
sakin bir melteme dönüştürebilirsiniz.
Sevgilerimle, Duyu Anka Birim Koordinatörü
Fzt.Muratan Demirbaş
GÜNDEM
19 gün önceGÜNDEM
26 Aralık 2024GÜNDEM
26 Aralık 2024GÜNDEM
26 Aralık 2024YAŞAM
26 Aralık 2024YAŞAM
26 Aralık 2024YAŞAM
26 Aralık 2024