Adalet Bakanlığınca hukuk sistemine kazandırılan ve yargı reformuyla daha etkin hale getirilen arabuluculuk sayesinde uyuşmazlıklar kısa sürede çözüme kavuşturuluyor, mahkemelerin iş yükü azaldığı gibi toplumsal uzlaşı kültürüne de katkı sağlanıyor.
İş, ticari, tüketici uyuşmazlıkları dava şartı aranmadan arabuluculuk sayesinde çözüme kavuşurken, bu sistemin aile uyuşmazlıklarında da uygulanması gündeme geldi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un arabuluculuk sisteminin kapsamını genişleterek “aile arabuluculuk” sistemi üzerinde çalışma yürüttüklerini açıklaması üzerine Diyarbakır’da arabulucu avukatların bu yönde eğitimlerine başlandı.
Diyarbakır Arabuluculuk Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Gülben Elhakan tarafından, 84 saat olarak planlanan eğitim programında 22 arabulucu avukata “aile arabuluculuk” sistemi hakkında bilgilendirme yapılıyor.
Avukat Elhakan, AA muhabirine, özel hukukun birçok alanının arabuluculuğa uygun olduğunu belirterek, yasal düzenlemelerle iş, ticaret ve tüketici hukukunda birçok uyuşmazlığın arabuluculukla çözümüne imkan sağlandığını, bugüne kadar arabulucu avukatlara enerji, banka, finans, sigorta, spor, fikri mülkiyet hukuku ve birçok alanda eğitim verdiklerini söyledi.
“Aile arabuluculuk” sisteminin de dava şartı haline gelmesi halinde, boşanma, nafaka istemi, maddi ve manevi tazminat, velayet, ziynet eşyası ve mal rejiminin tasfiyesine yönelik talepler gibi birçok uyuşmazlığın arabuluculuk yoluyla çözülebilir hale geleceğini ifade eden Elhakan, verdikleri eğitimlerin bunun temellerini oluşturduğunu belirtti.
“Bir boşanma davasında yaklaşık 5-6 yıllık bir süreçten bahsediyoruz”
Elhakan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkemizde boşanma davalarında ilk derece mahkemesi kararını verdikten sonra taraflardan biri bu kararı beğenmeyince istinaf yargı yoluna taşıma hakkına sahip. İstinaf tarafından verilen karar da beğenilmeyince kararı Yargıtay’a taşıma hakkı bulunmakta. UYAP verilerine göre ilk derece mahkemesinde boşanma davaları ortalama olarak 1-3 yıl sürüyor. İstinaf aşamasında bu süre 2 yıl olmakta. Yargıtay aşamasında ise 1 yıldan fazla devam eden bir süreçten bahsetmekteyiz. Yani bir boşanma davasında aslında başlangıcıyla kesinleşmesi arasında yaklaşık 5-6 yıllık bir süreçten bahsediyoruz.”
Çekişmeli boşanma davalarında sadece tek talebin boşanma olmadığını anlatan Elhakan, “müşterek çocukların velayeti”, “bu çocukların iştirak nafakaları”, “kusursuz olan eş yönünden yoksulluk nafakası”, “ziynet eşyalarına yönelik talepler” veya “kusursuz olan eşin kusurlu olana yönelttiği maddi ve manevi tazminat” gibi konuların da olduğunu belirtti.
Elhakan, şunları söyledi:
“5-6 yıllık sürede boşanamayan tarafların bu yıpratıcı süreç nedeniyle duymuş oldukları öfke katlanarak devam ediyor. Bunun hem mali hem psikolojik hem de sosyolojik sorunlarını ve sonuçlarını gözlemleyebiliriz. Bazı toplumsal algılarla söylenen ‘Senin nikahın altında’ gibi ifadeler erkeği bazı noktalarda tahrik edebilmekte. Bu da ciddi anlamda şiddet olaylarına sebebiyet verebilmekte. Nitekim bunun örneğini birçok zaman sosyal medya veya basından görebilmekteyiz.”
“Hem yargıda hem de sosyal dönüşümde devrim yaratacaktır”
Çiftlerin boşanma sürecinde çocukların velayetle ilgili konuda da olumsuz etkilenebildiğini dile getiren Elhakan, bunun da ciddi sosyolojik sorunlara neden olduğunu belirtti.
“Taraflar boşanma sürecini oturup konuşarak, iletişim kurarak, diyalog yoluyla müzakere ederek çözdüğünde aslında birbirlerine duydukları veya duyacakları öfke de sonlanmış olacak, çocuklarının yetişmesi, hayatını idame ettirmesiyle ilgili süreçlerle alakalı müşterek hareket edebilecekler.” diyen Elhakan, bunun da toplumsal açıdan çok değerli bir anlam ifade edeceğini vurguladı.
Elhakan, “Nasıl ki dava şartı ‘arabuluculuk’ yargıda devrim yarattıysa ‘aile arabuluculuk’ sistemi de hem yargıda hem de sosyal dönüşümde devrim yaratacaktır. Biz arabulucular, bu sistemi oldukça önemsiyor ve bir an önce yasal zemine kavuşturulmasını sabırsızlıkla bekliyoruz.” dedi.
“Bu sistemin kamunun, toplumun, eşlerin menfaatine olduğunu düşünüyoruz”
Eğitim programına katılan avukatlardan Şükran Akın, hukuki uyuşmazlıkların arabuluculuk yoluyla çözümünün yargı yükünde de hafifleme sağladığını ifade ederek, “aile arabuluculuk” sistemi ile ilgili de beklenti içerisinde olduklarını söyledi.
Avukat Hakan Özmen de “aile arabuluculuk” sistemini oldukça önemsediklerini, bu sayede uzayan yargı süreçlerinin önlenmiş olacağını belirterek, çiftlerin ve çocukların mahremiyetinin daha çok korunacağına inandıklarını kaydetti.
Özmen, “Bu sistem ile ‘şiddet’ olarak nitelendirdiğimiz ve çoğu zaman da mağdurun kadın olduğu durumların da de kısmen önüne geçileceğini düşünmekteyiz. Bu sistemin kamunun, toplumun, eşlerin menfaatine olduğunu düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.
GÜNDEM
08 Ocak 2025GÜNDEM
08 Ocak 2025GÜNDEM
08 Ocak 2025GÜNDEM
08 Ocak 2025YAŞAM
08 Ocak 2025YAŞAM
08 Ocak 2025YAŞAM
08 Ocak 2025