Altun’un Kazakistan’ın devlet gazetesi Egemen Kazakistan’da “Kardeşliğimizin simgesi nevruz” başlıklı mesajı yayımlandı.

Mesajında, nevruzun Orta Asya’dan Anadolu’ya kadar uzanan geniş Türk coğrafyasında asırlardır coşkuyla karşılanan ve kutlanan kadim bayram olduğunu anımsatan Altun, nevruzun baharın gelişinin, toprağın uyanışının, tohumun dirilişinin müjdecisi olduğuna, umudu ve bereketi temsil ettiğine ve bu nedenle adının “yeni gün” olduğuna dikkati çekti.

Altun, “Allah’a hamdolsun ki Türk dünyası olarak, bu yıl Nevruz Bayramı’na, mübarek ramazan ayı içerisinde erişmenin mutluluğunu ve coşkusunu yaşıyoruz. Bu da sevincimize sevinç, mutluluğumuza mutluluk katıyor. Türk dünyasında Nevruz Bayramı, birlikteliği simgeler. Bu özel gün, Türk halkları arasında dayanışma, birlik ve beraberlik duygularını pekiştirir.” değerlendirmesini yaptı.

Nevruzun 2009’da UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne eklendiğine, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 21 Mart’ın Uluslararası Nevruz Bayramı olarak da resmen tanındığına işaret eden Altun, şunları kaydetti:

“Böylece Türk dünyasının ortak kültürel değerinin, dünya nezdinde de sosyal ve kültürel yakınlaşmayı desteklemesi yanında nevruzun tanıtımı ve uluslararası boyutlara taşınması açısından da ayrı bir anlam teşkil edecektir. Ayrıca nevruz, Türklerin geleneklerini ve kültürlerini koruma ve yaşatma iradesinin de bir göstergesidir. Bütün diğer Türk devletleri ile beraber, gözlemlediğimiz üzere, Nevruz Bayramı’nı en özel şekilde kutlayan ülke Kazakistan Cumhuriyeti’nin bu bağlamda Türk dünyasının kadim kültürüne verdiği katkı takdire şayandır.”

“Ortak çıkarlarımızı savunmak büyük önem arz etmekte”

Altun, mesajında, ortak değerleri korumanın, Türk dünyasının birbiriyle bağlarını güçlendirmesinin önemine vurgu yaptı.

Fahrettin Altun, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Türk dünyası, tarih boyunca zorlu mücadelelerden geçmiş ve daima birbirine destek olmuş birçok medeniyetin mirasıdır. Bizler, bu mirası gelecek nesillere güçlü bir şekilde aktarmak görevine sahibiz. Türk birliği, ortak kültürel değerlerin korunması, ekonomik işbirliğinin artırılması ve siyasi dayanışmanın güçlendirilmesiyle mümkün olacaktır. Birbirimize destek olmak, ortak çıkarlarımızı savunmak ve birlikte hareket etmek büyük önem arz etmektedir.

Güçlü bir Türk birliği, dünya üzerinde etkili bir güç oluşturarak, bütün dünyada huzur, refah ve barışın sağlanmasına büyük katkı sağlayacaktır. Bu nedenle kökleri asırlar öncesine kadar uzanan, 100 yılını geride bırakmış, asırlık Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, önümüzdeki yüzyılı ‘Türkiye Yüzyılı’ mottosuyla Türk devletlerini de kapsayacak şekilde Türk Asrı’na dönüştürmek için büyük bir gayret içinde olacağımızı ifade etmek istiyorum.”

“Ülkelerimizin geleceği parlaktır ve yolumuz açıktır”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ekonomik, sosyal, askeri ve siyasi alanlarda birçok reform ve yeniliklere imza atıldığına dikkati çeken Altun, bunların Türkiye’nin bölgesel ve küresel meselelerdeki ağırlığını artırmasına imkan tanıdığını belirtti.

Altun, şöyle devam etti:

“Türkiye olarak var gücümüzle çalışırken dost ve kardeş Kazakistan Cumhuriyeti başta olmak üzere Türk dünyasıyla kol kola ilerlemek, birlik ve beraberlikle ortak değerlerimiz çerçevesinde dünyaya ‘Türk Asrı’nı yaşatma hedefine ulaşma yolunda tüm gücümüzle gayret göstereceğiz. 21. yüzyılda hedeflediğimiz Türk Asrı projemiz için sadece ekonomik ve siyasi olarak değil, sosyal ve kültürel olarak da ilerleme ve gelişmeler gerçekleştirmemiz gerekliliğini de bu vesileyle ifade etmeliyim.

Türk Devletleri Teşkilatı Dönem Başkanı Kazakistan’ın bu anlayışla ortaya koyduğu ‘Türk Devri’ (TURKTIME) kavramını ve bu kavram içerisinde kültür, bütünleşme, reformlar, bilgi, güven, yatırımlar, arabuluculuk ve enerjiyi öncelikler olarak belirlemesini kıymetli buluyor, bu hedeflere ulaşmanın ülkelerimiz arasındaki koordinasyonu ve entegrasyonu artırmaktan geçtiğine inanıyorum. Bu sürece ülkelerimizdeki tüm toplum kesimlerinin katılımı ve desteği önemlidir. Ülkelerimizin geleceği parlaktır ve yolumuz açıktır, ancak bu hedefe ulaşabilmek için Türk dünyası olarak çıkabilecek tüm engellere ve sorunlara karşı birlik ve beraberlik içinde mücadele etmek bir gerekliliktir ve buna gücümüz vardır.”

“Kazakistan’ın başarılarıyla gururlanıyor, kederi ile hüzünleniyoruz”

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, Türkiye ve Kazakistan’ın köklü geçmişten gelen kardeşlik bağları, ortak kültürü, birlikte çarpan yürekleri ve asil halklarıyla güçlü bir geleceğe emin adımlarla yürüyeceğine inandığını vurguladı.

“Biz Kazakistan’ın başarılarıyla gururlanıyoruz, kederi ile hüzünleniyoruz. Kazak kardeşlerimizin de Türkiye’ye aynı nazarla aynı duyguyla baktığını biliyoruz.” ifadesini kullanan Altun, Kazak şair Mağjan Cumabay’ın Kurtuluş Savaşı için yazdığı “Uzaktaki Kardeşime” şiirinin de bu duygu birlikteliğinin bir tezahürü olduğunu anımsattı.

Altun, “Merhum Başbakanı’mız Adnan Menderes, 1950’li yıllarda Kazak kardeşlerimizi Türkiye’ye kabul etme kararını alırken aynı hislerle hareket ediyordu. Kazakistan bağımsızlığına yeniden kavuştuğunda Türk halkının duyduğu sevinç, keza geçtiğimiz yıl ülkemizde yaşanan deprem sonrasında Kazak halkının ortaya koyduğu yüksek dayanışma örneği hep bu ortak hissiyatın sonuçlarıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

Dezenformasyonla mücadelede işbirliği çağrısı

Türkiye ve Kazakistan arasındaki bu duygudaşlığın somut işbirliğine dönüştüğünü görmekten, iki ülke ilişkilerinin geliştirilmiş stratejik ortaklık seviyesine çıkmasından memnuniyet duyduklarını aktaran Altun, mesajında, şu ifadelere yer verdi:

“İletişim ve medya alanında ortak yapılacak çok işimizin olduğuna inanıyoruz. Alanla ilgili yapılacak başlıca işbirliği konusu ise dezenformasyonla mücadeledir. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak yürüttüğümüz çalışmalarla ülkemiz, bölgemiz ve gönül coğrafyamız başta olmak üzere dünyamızın yalan-yanlış, çarpıtılmış, manipülasyon ürünü içeriklerden arındırılmasının ve hakikatin kutlu mücadelesini veriyoruz. Kardeş Kazakistan’ın da bu mücadelede yanımızda yer almasını önemli görüyoruz.

Bu vesileyle kardeş Kazak halkı başta olmak üzere tüm Türk dünyasının Nevruz Bayramı’nı en içten duygularla kutlarım. Yine içinde bulunduğumuz ramazan ayının tüm Türk dünyasına, İslam aleminin huzur ve refahına vesile olmasını yüce Allah’tan niyaz ederim.”