Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, ilaç, tıbbi cihaz ve medikal başta olmak üzere sağlık alanında faaliyet gösteren öncü firmaların bünyesinde yer aldığı 69 AR-GE merkezinde 1700’den fazla araştırma projesinin yürütüldüğünü belirterek, “Bugüne kadar teknoparklarımızdaki 3 bin 700’den fazla teknoloji girişiminin sağlık teknolojileri alanındaki 21 binin üzerinde projesine destek verdik.” dedi.

Yaşam Bilimleri KOBİ’leri İçin Küresel Rekabetçiliğe Doğru AR-GE Destek Laboratuvarlarına Destek Projesi, Kacır, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun Yenilik, Araştırma, Kültür, Eğitim ve Gençlikten Sorumlu Üyesi Iliana Ivanova ve Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci ile akademisyenlerin katıldığı toplantıda tanıtıldı.

Yaşam bilimlerinde ülkenin üretim ve teknoloji geliştirme kapasitesini bir üst seviyeye çıkaran, kritik altyapıların kurulmasını sağlayan, sağlık endüstrisi açısından yeni ve özgün kazanımlar sunan projenin hayırlı ve uğurlu olmasını dileyen Kacır, bir ülkenin ekonomik bağımsızlığının teknolojik yetkinliği ile eş değer konumda bulunduğunu anlattı.

Katma değerli üretim yapan, yenilikçi ekosisteme sahip ülkelerin uluslararası arenada daha fazla söz hakkına sahip olduğunu dile getiren Kacır, Milli Teknoloji Hamlesi hedefleri doğrultusunda Türkiye’nin yüksek teknoloji alanlarında rekabetçi ürün ve hizmet sunma kapasitesini geliştirmesi için teknolojideki dönüşümü bir fırsat penceresi olarak gördüklerini ifade etti.

Sektörün nitelikli insan kaynağını güçlendirirken teknolojik yenilikleri ve araştırmaları destekleyen bir ekosistem inşa etme yaklaşımıyla hareket ettiklerini aktaran Kacır, Akıllı Yaşam ve Sağlık Ürün ve Teknolojileri Yol Haritası ile klinik ve bilişim teknolojilerindeki patent sayılarını, AR-GE harcamalarını ve sağlık alanındaki girişimlerin sayılarını artırmayı kendilerine hedef olarak koyduklarını belirtti.

“Toplam büyüklüğü 22 milyar lirayı geçen 56 yatırım projesini destekledik”

Mehmet Fatih Kacır, kritik ve stratejik olarak belirledikleri ilaç, tıbbi cihaz ve sağlık bilişim teknolojilerinde yerlileşme hamlesine hız verdiklerini belirterek, “Sadece geçtiğimiz yıl sağlık sektöründe 404 yatırıma teşvik belgesi düzenleyerek 62 milyar liradan fazla yatırımı harekete geçirdik ve yaklaşık 11 bin nitelikli istihdamın önünü açtık.” dedi.

Kacır, katma değerli üretimi teşvik etmek ve cari açığı azaltmak üzere hayata geçirilen Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında, biyobenzer ilaçlardan kanser ve otoimmün ilaçlara, ortopedik cihazlar ve protezlerden yenilikçi eşdeğer ilaçlara kadar toplam büyüklüğü 22 milyar lirayı geçen 56 yatırım projesini desteklediklerine işaret etti.

Sağlıkta güçlü bir üretim altyapısının olmazsa olmazının AR-GE ve inovasyon yetkinliği olduğunu belirten Kacır, şöyle devam etti:

“İlaç, tıbbi cihaz ve medikal başta olmak üzere sağlık alanında faaliyet gösteren öncü firmalarımız bünyesinde yer alan 69 AR-GE merkezinde 1.700’den fazla araştırma projesi yürütüyoruz. Bugüne kadar teknoparklarımızdaki 3 bin 700’den fazla teknoloji girişiminin sağlık teknolojileri alanındaki 21 binin üzerinde projesine destek verdik. TÜBİTAK destek programlarımızda, AR-GE ve yenilik konu başlıkları altında, sağlık sektöründeki çalışmalara öncelik veriyoruz. TÜBİTAK burs ve destek programlarımız kapsamında, son 22 yılda, sağlık alanında 9 bin 500’den fazla projeye ve 17 bine yakın kişiye toplam 41 milyar lira destek sağladık. Sağlık teknolojilerinde nitelikli AR-GE çalışmalarına imza atarak sağlıkta yeni çözümlerin geliştirmesi yolunu açtık.”

“Boğaziçi LifeSci’de örnek ve öncü çalışmaya imza atıldı”

Bakan Kacır, 2010’dan itibaren pek çok açıdan örnek ve öncü çalışmaya imza atan Boğaziçi LifeSci’de yaşam bilimleri alanında çığır açıcı teknolojilerde ileri düzey araştırma faaliyetlerinin yürütüldüğünü belirtti.

Merkezde araştırmacıların 100’den fazla bilimsel araştırma projesi yürüttüğünü, toplam 1200 etki değeri yüksek yayım gerçekleştirdiğini kaydeden Kacır, “Prof. Dr. Rana Sanyal hocamız ve ekibi; tüm geliştirme faaliyetleri Türkiye’de yapılan, fikri hakları tamamen ülkemize ait, klinik araştırmalar için Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’ndan (TİTCK) onay alan ülkemizin ilk ilaç adayını geliştirdi.” diye konuştu.

Bu başarı hikayesini önemli yapan sadece global ölçekte hastalara ümit olan bir ilacın keşfedilmesi olmadığını aktaran Kacır, “Kendi kaynaklarımızla bir molekülün, laboratuvardan hastalara ilk defa ulaştırılmasının başarılması, bunun yapılabilirliğinin gösterilmiş olması ayrıca kıymetli.” dedi.

Dünyada bugün 120’nin üzerinde milyar dolar değerlemeyi aşan sağlık girişimi bulunduğunu aktaran Kacır, “Ülkemiz teknoloji ekosistemi bugüne kadar milyar dolar değerlemeyi aşan 7 teknoloji girişimi, bizim ifademizle Turcorn, çıkardı ama sağlık alanında bugüne kadar Turcorn çıkaramadık. İnanıyorum hocamız ve ekibinin geliştirdiği ilaç faz-2 ve faz-3 çalışmalarını da başarıyla tamamlayacak. Kendisinin kurucuları arasında yer aldığı girişim küresel ölçekte bir başarı hikayesine dönüşecek.” değerlendirmesini yaptı.

Kacır, Prof. Dr. Sanyal’ın projesinin, Türkiye’nin küresel ölçekte hızlı büyüme potansiyeli taşıyan teknoloji girişimlerinin, daha hızlı ölçeklenmesine ve küresel pazarlara açılmasına destek olmak üzere oluşturulan Turcorn 100 Programı’na dahil edildiğini bildirdi.

Yaşam Bilimleri KOBİ’leri İçin Küresel Rekabetçiliğe Doğru AR-GE Destek Laboratuvarlarına Destek Projesi’ni, Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında desteklediklerine dikkati çeken Kacır, şunları söyledi:

“5 milyon avroluk yeni yatırımla hayata geçen bu projeyle Türkiye’nin ilk klinik öncesi hayvan görüntüleme merkezi, pilot üretim ve ilk ölçekli üretim tesisi, uluslararası standartlarda temiz odanın da yer aldığı, örnek bir altyapıyı girişimcilerimiz ve araştırmacılarımızın hizmetine sunduk.”

Girişimcilere ve KOBİ’lere destek verecek tematik kuluçka ve hızlandırma programlarını oluşturduklarını kaydeden Kacır, projenin ülke ekonomisinin katma değer ve teknoloji odaklı dönüşümüne ivme katacağını sözlerine ekledi.