DOLAR 34,4845 0.06%
EURO 36,4125 0.15%
ALTIN 2.952,790,61
İstanbul
17°

HAFİF YAĞMUR

17:49

AKŞAM'A NAMAZ VAKTİ

Harese

Harese

20 Kasım 2024 Çarşamba

Bugün iyi uyudunuz mu?

Bugün iyi uyudunuz mu?
4

BEĞENDİM

ABONE OL

Uyku kalitesinin düşük olması, gün içinde sürekli uyuma isteği, uykululuk hali gibi sorunlar bireylerin sağlıklarını ve yaşam kalitelerini oldukça etkiliyor. Uzmanlar, uykunun normal işlevini bozan her türlü durumu ‘uyku bozuklukları’ olarak adlandırıyor. En sık görülen uyku bozukluğunun ise ‘uykuda nefes durması’ olarak da tanımlanan ‘uyku apnesi’ olduğunu aktarıyor.
Uyku, yaşamsal önemi olan biyolojik bir süreçtir. Uyku ile ilişkili bozuklukların yaşam kalitesini azaltarak kişinin sağlığında bozulmaya neden olacağı bilinmelidir. Gerek trafik kazalarının gerekse iş kazalarının önemli bir kısmı da uyku yoksunluğundan kaynaklanmaktadır.

Uyku bozukluğu çeşitleri?
Pek çok farklı türde uyku ile ilişkili bozukluklar bulunmaktadır. Bir kısmı uykuya dalma ve/veya uykuyu sürdürme güçlüğüne yol açarken, diğerleri aşırı uyuma ile ilişkili olabilir. Gece uyku kalitesinin bozulması, gündüz aşırı uykululuk ile sonuçlanabilir.

Bazı durumlarda vücudun biyolojik saati ve uyku ritmi bozulabilir, gece uykusu gündüze kayabilir. Kişilerin uyuması gereken dönemde uyuyamamasına, uyanık kalmaları gerektiğinde de uykulu olmalarına neden olur.

Uykuda;

Bacaklarda atmalar,
Anormal kas kasılmaları,
Yürüme,
Altını ıslatma,
Kâbuslar,
Uyku terörü gibi diğer sorunlar da uyku bozuklukları sınıfına girer.
Uyku ile ilişkili solunum bozuklukları ise en sık görülen ve yaşamı tehdit edici boyutta olabilen uyku bozukluklarıdır.

Uyku apnesi sendromu, “Uykuda Nefes Durması Hastalığı”, “Obstrüktif Uyku Apne Sendromu” en sık görülen uyku bozukluğudur.

Uyku bozukluğunun tipine göre yaş ve cinsiyet dağılımı değişmektedir.

Uyku apnesi
Uyku apnesinde; derin uyku sırasında tüm vücut kasları gibi üst solunum yolları kaslarının da gevşemesi ile bu kasların kontrolü bozulur ve sonucunda dil kökü ve aşağısında havayolunda kapanma meydana gelir. Kapalı havayolunu zorlayarak açmaya çalışan kişide gürültülü solunum ile birlikte horlama belirir. Bu sırada tıkanmaya bağlı olarak akciğerlere giden hava miktarı ve kandaki oksijen azalır. Boğazda büyük bademcik olması, damak yapısının aşağıda yerleşmesi gibi darlık oluşturan nedenler ile aşırı kilo, sigara ve alkol tüketimi gibi durumlar da horlamayı ve uykuda nefes durmasını artırır.
Obstrüktif Uyku Apne Sendromu genel olarak orta yaşın üstündeki bireylerde görülür.

Uyku apnesi belirtileri nelerdir?
Uyku apnesinin en sık belirtisi horlama ve aralarda kesintilerin yani nefes durmasının (tanıklı apne) olmasıdır. Nefes durması uyku sırasında hastalığın şiddetine bağlı olarak belli aralıklar ve sürelerle gelişir. Buna bağlı olarak kişide, kandaki oksijen oranında düşme gelişir ve belli bir kritik eşik değerine ulaşıldığında kişinin beyninde uyanıklık hali ortaya çıkar ve gece boyu tekrarlayarak devam eder. Uyanıklık atakları kısa sürelidir ve sabah hatırlanmazlar. Ancak bunlar dışında da hastada tam uyanıklık ve sık idrara çıkma gelişir. Bu durum da uykunun bölünmesine neden olur. Gece zihinsel ve bedensel dinlenme gerçekleşmediği için hasta sabah yorgun uyanır, çoğunlukla sabah baş ağrısından yakınır, gün içinde uykululuk hali, dikkat bozukluğu, yorgunluk, gerginlik ve hafıza problemleri yaşar. Bu durum sıklıkla trafik ve iş kazalarının yaşanmasına neden olmaktadır. Uyku esnasında ise solunumun durması ve kandaki oksijen seviyesinin kritik seviyelere düşmesi tüm sinir sistemini alarme ederek derin uykuya geçişe izin vermez. Derin uyku sırasında gevşeyen ve yenilenen sistemlerde bu süreç aksar, gece kan basıncı yükselir ve kalbin iş yükü artar. Stres hormonunun sürekli salınımı ile kilo alımı, şeker regülasyonunda bozulma, cinsel işlev bozukluğu gelişir. Tüm bu etkiler uykuda kalp krizi ve beyin felci (inme) gibi hayatı tehdit edici ikincil sonuçlar doğurabilir.

Uyku apnesi tanısı nasıl konur?
Uyku bozuklarının tümü uyku laboratuvarlarında teşhis edilir. Hastalar tanısal amaçlı bir gece uyku laboratuvarında yatırılarak uyku süresince hem kamera ile takip edilir hem de cihazlarla kişinin uyku sırasındaki ölçülebilir tüm fonksiyonları kayıt altına alınır. Polisomnografi (uyku testi) adı verilen bu değerlendirme sırasında beynin elektriksel aktivitesi kayıt altına alınarak kişinin normal uyku evrelerine yeterli kalite ve sürede girip girmediği tespit edilir. Bu sırada soluk alıp verme şekli, süresi, kandaki oksijen miktarı ve kalp atımları izlenir. Yine bacak kaslarının kasılması, anormal hareketleri, karın kaslarının ve çene kaslarının hareketleri hassas şekilde kayıtlanır. Böylelikle uyku ilişkili tüm durumlar objektif olarak dökümante edilir.

Uyku apnesi nasıl tedavi edilir?
Obstrüktif uyku apne sendromu tedavi edilebilir bir hastalıktır. Hastalığın hafif şiddette olması ve hastada eşlik eden diğer ek risk faktörlerinin olmaması durumunda damak-dil kökü ile ilgili cerrahi girişimler ve/veya kilo kontrolü gibi tedavi yöntemler yardımcı olabilir. Ağız içi kemik-diş problemleri olan hastalarda diş hekimliği tarafından düzenlenen ağız içi cihazlar da tedavide kullanılabilmektedir. Ancak hastalığın orta veya şiddetli olması durumunda ya da hastada eşlik eden diğer risk faktörlerinin olması durumunda ise “maske ile basınç tedavisi” uygulanmalıdır. Farklı tipte cihazlar ve basınçlar arasından, hasta için en uygun olan tedavi seçeneği belirlenir ve hastanın her gece, uyku boyunca basınçlı hava veren maskeyle uyuması istenir. Her ne kadar uyum sorunları yaşansa da hastalık ve riskleri hakkında bilinçlendirilen hastalar, etkin bir tedaviyle şikayetlerinden ve hayati risklerden korunmaktadır. Uyku apnesinin ilaç ile tedavisi yoktur. Sigara ve alkol tüketimi azaltılmalıdır.