14 Kasım 2024 Perşembe
Dev petrol platformu İstanbul Boğazı geçişini tamamladı
DEMİR EKSİKLİĞİ NEDİR?
Trump savaşı bitirir mi?
Sözün Bittiği Yer: GAZZE
Çocuğunuzun Günlük Yaşamında Vestibüler Duyu Eksikliği: Anlamı ve Etkileri
Özel eğitimde dil ve iletişimin önemi
İSTANBUL (AA) – 120 metre boyunda, 77 metre genişlik ve yaklaşık 60 metre yüksekliğindeki Marşal Adaları bayraklı “Transocean Barents” isimli petrol platformu, sabahın erken saatlerinde İstanbul Boğazı’na giriş yaptı.
Geçişleri sırasında ayaklarına su alarak batırma işlemi yapan ve yüksekliğini ayarlayan platform, köprü geçişlerini tamamlamasının ardından Karadeniz’e açıldı.
Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğünün sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, sondaj gemisinin, Çanakkale ve İstanbul Gemi Trafik Hizmetleri Merkezlerinin koordinasyonunda, kılavuz kaptanlar, KEGM-5 botu ve Nene Hatun acil müdahale gemisi ile Türkeli, Kurtarma-4, Kurtarma-7, Kurtarma-8, Kurtarma-11, Kurtarma-12, Kurtarma-14, Kurtarma-16, Kurtarma-17, Kurtarma-18 römorkörleri refakatinde Çanakkale ve İstanbul boğazları geçişini emniyetle tamamladığı bildirildi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) gelişip güçlenmesi, tüm kurum ve kuruluşlarıyla kendi ayakları üstünde durması ülkemizin temel önceliklerindendir. Bu doğrultuda Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin gücünü, refahını, bağımsızlığını arttıracak projelerle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yanında olmaya devam edeceğiz.” dedi.
KKTC’nin başkenti Lefkoşa’ya gelen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’ı, Ercan Havalimanı’nda KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim ve diğer ilgililer karşıladı.
Ziyareti kapsamında 24 Aralık 1963 Girne Asker Hastanesi Açılış Töreni’ne katılan Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, KKTC’nin 41. kuruluş yıl dönümünü idrak ederken bir taraftan da Cumhuriyet’e ulaşma yolunda çekilen acıların, yaşanan sıkıntıların önemli bir sembolü olan 24 Aralık 1963 tarihini, bu hastaneyle ölümsüzleştirdiklerini söyledi.
Bugün Filistin’de yaşanan savaş suçları ve soykırım girişiminin aynı seyirci aktörlerinin gözü önünde Kanlı Noel saldırılarıyla Kıbrıs Türklerine de uygulandığını ifade eden Yılmaz, “24 Aralık 1963’te Kıbrıs Türk halkının yaşadığı acıların unutulmaması ve bu tarihi yaşatmak adına askeri hastanemize bu anlamlı tarihin ismini vermek vefa borcumuzun da açık bir ifadesidir. Bu karar, vatan uğruna şehit olan kahramanlarımızın hatırasını nesiller boyunca yaşatacak ve milletimizin mücadele ruhunu her daim canlı tutacaktır. Kıbrıs Türk halkı, Türkiye’nin desteği ile mukavemetçi, mücahit ruhuyla barbarlığa boyun eğmeyerek yıkılmamıştır ve yıkılmayacaktır.” diye konuştu.
Yılmaz, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’ndan itibaren Ada’da sağlık hizmeti sunan Girne Asker Hastanesinin köklü geçmişi ve her geçen gün artan hizmet kalitesiyle çok sayıda vatandaşa, askere destek sağladığını dile getirerek, bu hizmetin çağın gerektirdiği modern sistemlerle donatılan tam kapasite yeni binasında devam edecek olmasının büyük bir gurur kaynağı olduğunu ifade etti.
Hastanenin ağustos ayı itibarıyla hasta kabulüne başladığını aktaran Yılmaz, “Sayın Başbakan Ünal Üstel ile bir protokol imzaladık. Sağ olsun buradaki personelimiz, Kıbrıs Türkü kardeşlerimize de sivil vatandaşlara da hizmet sunacaklar.” dedi.
“KKTC vatandaşlarına da sağlık hizmeti sunulması hedeflenmiştir”
Cevdet Yılmaz, şöyle devam etti:
“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı tarafından 340 milyon Türk lirası bütçeyle inşaat maliyeti karşılanan 100 yataklı yeni Girne Asker Hastanemiz 37 bin 500 metrekare arazi üzerinde 18 bin 472 metrekare kapalı alanda konumlanmış durumdadır. Daha yapacak başka işler de var. Bu maliyetler, bu rakamlar biraz daha büyüyecek. Bu hastanemizde 31 poliklinik odası, 3 ameliyathane, 3 laboratuvar, tomografi, ultrason ve röntgen gibi donatılar ile 16 tek yataklı, 24 çift yataklı hasta odası, 5 anne bebek odası ve 8 yataklı yoğun bakım ünitesi bulunmaktadır. Ek olarak hastanemizin yatak kapasitesi ihtiyaç halinde daha fazla hastaya hizmet sunabilecek şekilde arttırılabilecek esneklikte tasarlanmıştır. Tüm bu altyapı, kesintisiz sağlık hizmeti sunma hedefimize güçlü bir temel sağlamaktadır.”
Acil servis biriminin, yeterli fiziki alan ve tıbbi imkanlar sunarak her türlü acil durumda hızlı ve etkin müdahaleye olanak sağladığını dile getiren Yılmaz, şunları kaydetti:
“Bu modern altyapıyla acil sağlık ihtiyaçlarına anında yanıt vererek hem bireysel hem toplumsal sağlık güvenliği desteklenmiş olacak. Türk Silahlı Kuvvetleri personeli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ve Kuzey Kıbrıs Güvenlik Kuvvetleri personelimize uzun yıllardır sunulan bu hizmetin kapsamı 6 Eylül 2024 tarihinde imzaladığımız mutabakat muhtırasıyla genişletilerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşlarına da sağlık hizmeti sunulması hedeflenmiştir. Bu önemli yatırımın hayata geçirilmesine destek veren ve emeği geçen değerli Bakanımız Yaşar Güler’in şahsında Milli Savunma Bakanlığımız başta olmak üzere tüm kişilere ve kurumlara teşekkür ediyorum, şükranlarımı sunuyorum.”
“KKTC’nin yanında olmaya devam edeceğiz”
Yılmaz, KKTC’nin her alanda kalkınmasını destekleyen projelerin aralıksız devam ettiğini vurgulayarak, bu doğrultuda bir yandan tarımsal su temini kapsamında Orta Mesarya Ovası sulama iletim hattının tamamlanması için çalışmaları sürdürürken diğer yandan köy yollarının modernize edilmesi için önemli adımlar attıklarını, dijital dönüşüm sürecini hızlandırmak amacıyla KKTC vatandaşlarının e-Devlet kapısına erişimini kolaylaştıracak mobil uygulamaların kısa sürede hayata geçmesini hedeflediklerini söyledi.
Alt ve üst yapı yatırımları ile beşeri sermaye kapasitesini geliştirme projelerini yüksek kalite standartlarından taviz vermeden en hızlı şekilde hayata geçirerek, tüm kurumlarla bu yönde eş güdüm içinde çalışmalar yaptıklarını belirten Yılmaz, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gelişip güçlenmesi, tüm kurum ve kuruluşlarıyla kendi ayakları üstünde durması, ülkemizin temel önceliklerindendir. Bu doğrultuda Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin gücünü, refahını, bağımsızlığını arttıracak projelerle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yanında olmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından hastanenin açılışı gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC Başbakanı Üstel ve beraberindekiler, hastaneyi gezdi ve tedavi gören iki hastayı ziyaret etti.
Yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre, İsrail, başkent Şam’ın Mezze ve Gadsaya mahallelerinde sivil yerleşim yerlerine hava saldırısı düzenledi. Hava saldırılarında iki bina hedef alındı.
Suriye haber ajansı SANA’daki haberde, “İsrail iki binaya hava saldırıları gerçekleştirdi, ilk belirlemelere göre birkaç sivil öldü ve yaralandı.” ifadesi kullanıldı.
İsrail tarafından saldırıya ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadı.
Humus’un güneyindeki Şinşar köyüne de 11 Kasım’da hava saldırısı düzenleyen İsrail, iç savaşın başladığı 2011’den bu yana Suriye’de zaman zaman İran destekli gruplara ve Suriye ordusuna ait askeri noktalara saldırılar düzenliyor.
Haaretz’in haberinde, İsrail’in Batı Şeria’da Filistinlilerin haklarını savunan uluslararası aktivistleri gözaltına alma, pasaportlarına el koyma ve sınır dışı etme dahil baskılarını artırdığına işaret edildi.
Uluslararası aktivistler için avukatlık yapan Michael Pomerantz, Batı Şeria’da 2023 yılının ekim ayından bu yana en az 16 aktivistin çeşitli iddialarla gözaltına alındıktan sonra sınır dışı edildiğini aktardı.
Pomerantz, uluslararası aktivistlerin bölgeyi terk etmesi için “asılsız iddialarla gözaltına alınma sayılarının arttığını” ifade ederek, “Mevcut durum göz önüne alındığında, bu beklenen artış endişe verici.” dedi.
İsrail’in uluslararası aktivistleri gözaltına alması ve sınır dışı etmesindeki artışın “tesadüfi olmadığını” vurgulayan Pomerantz, “Bu, Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in ordu ve polisin yanı sıra nüfus ve göç idaresiyle yakın işbirliğinin uygulanmasıdır.” ifadelerini kullandı.
Ben-Gvir’in liderliğini yaptığı Yahudi Gücü Partisinden Zvi Sukkot’un uluslararası aktivistler konusunda meclis komisyon toplantılarına başkanlık ettiği kaydedildi.
Toplantılar sırasında, ordu yetkilileri askerlere uluslararası aktivistlerin fotoğraflarını çekmeleri yönünde emir verdiklerini ve bilgilerin polisle paylaşıldığını doğruladı.
İsrail ordusundan General Avi Belot’un sol organizasyonlara yönelik yazdığı mektupta da “ordunun sürtüşmenin önlenmesi için hasat bölgelerine yabancı unsurların girişini engelleyeceğini ve caydıracağını” yazdığı aktarıldı.
Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen birçok uluslararası aktivist, zeytin hasadı döneminde Batı Şeria’ya gelerek Filistinli çiftçilere destek veriyor.
İsrail askerleri, 6 Eylül’de işgal altındaki Batı Şeria’da barışçıl gösteri sırasında katılımcıların üzerine ateş açmış, Filistinlilere destek amacıyla gösteriye katılan ve ABD vatandaşlığı da bulunan Ayşenur Ezgi Eygi, başından vurularak ağır yaralanmıştı. Filistinlilere ait bir hastaneye kaldırılan Eygi, hayatını kaybetmişti. Eygi’nin cenazesi, 14 Eylül’de Aydın’ın Didim ilçesinde toprağa verilmişti.
Eygi, Filistin topraklarının İsrail tarafından işgaline karşı barışçıl ve sivil yöntemlerle Filistinlilere destek veren Uluslararası Dayanışma Hareketi gönüllüsü bir insan hakları aktivistiydi.
2003’te İsrail buldozeri tarafından ezilerek öldürülen ABD vatandaşı Rachel Corrie de aynı harekete mensuptu.
İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince, 11 Kasım’da Adana merkezli İstanbul, Ankara, İzmir, Osmaniye, Mersin, Niğde, Bursa, Antalya, Şanlıurfa, Gaziantep, Kırklareli, Batman, Mardin, Muş ve Sakarya’da düzenlenen operasyonlar kapsamında aranan 4 kişinin daha yakalanmasıyla gözaltı sayısı 286’ya yükseldi.
Zanlılar, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Şüphelilerden 10’u savcılıktaki ifadelerinin ardından salıverildi, 276’sı nöbetçi hakimliğe çıkarıldı.
Hakimlikçe zanlılardan 207’si tutuklandı, 69’u adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Soruşturma kapsamında haklarında gözaltı kararı verilen ve adreslerinde bulunamayan 45 şüpheliyi yakalamak için polisler çalışmalarını sürdürüyor.
Operasyon
Adana merkezli 16 ilde, elebaşılığını kırmızı bültenle aranırken yurt dışında yakalanıp tutuklanan Ramazan Bayğara’nın yaptığı organize suç örgütüne yönelik “Kuyu-37” operasyonları düzenlenmişti. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; Adana İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu, 83 farklı suç eylemine karıştığı tespit edilen organize suç örgütü üyesi 331 şüpheliden 282’si gözaltına alınmıştı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, operasyona ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, şüphelilerin, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama, nitelikli yağma, uyuşturucu madde imal ve ticareti, silah ticareti, 6136 Sayılı Kanun’a muhalefet, nitelikli dolandırıcılık, hırsızlık, suç üstlenme, özel hayatın gizliliğini ihlal, kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret etme ve kasıtlı olarak kamu malına zarar verme suçlarından haklarında soruşturma başlatıldığını kaydetmişti.
Operasyon kapsamında 43 ruhsatsız tabanca, 11 ruhsatsız tüfek, 5 AK-47 otomatik silah, 2 otomatik silah, 4 el bombası, muhtelif miktarda uyuşturucu madde, çok miktarda döviz ve Türk lirası ile çok sayıda dijital materyal ve telsiz ele geçirilmiş, ayrıca 8 konut, 2 arsa, 1 otomobil, 4 motosiklet ve 19 banka hesabına geçici olarak el konulmuştu.