Türkiye’de 168 siyasi parti faaliyet gösteriyor

Başsavcılığın internet sitesinde yayımlanan siyasi parti üye sayılarına göre, AK Parti, Türkiye’de üye sayısı bakımından ilk sırada yer alıyor. 11 milyon 135 bin 306 üye ile ilk sırada bulunan AK Parti’yi, 1 milyon 531 bin 944 üyeyle CHP izliyor.

TBMM’de grubu bulunan partilerden MHP’nin 495 bin 447, İYİ Parti’nin 412 bin 744, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) 14 bin 741, Saadet Partisi’nin 232 bin 928 kayıtlı üyesi bulunuyor.

Yeniden Refah Partisi’nin üye sayısı 622 bin 847 olarak kayıtlara geçerken, Demokrat Parti’nin 326 bin 54, Demokrasi ve Atılım Partisi’nin (DEVA) 134 bin 25, Büyük Birlik Partisi’nin ise 111 bin 7 üyesi yer alıyor.

Anayasa Mahkemesinde temelli kapatılması istemli davası devam eden Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) üye sayısı da 14 bin 539.

Diğer bazı partilerin üye sayıları şöyle:

Anavatan Partisi 23 bin 661, Gelecek Partisi 64 bin 389, Memleket Partisi 55 bin 554, Türkiye İşçi Partisi 44 bin 72, Türkiye Komünist Partisi 7 bin 208, Vatan Partisi 13 bin 323, Zafer Partisi 71 bin 732, Demokratik Sol Parti 24 bin 230, Hür Dava Partisi 14 bin 858, Bağımsız Türkiye Partisi 14 bin 129.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, siyasi partilerin üye sayıları her yılın ocak ayının ilk haftasında internet sitesinde güncellenerek yayımlanıyor.

Petrol piyasası 2024’te yükseliş bekleyen yatırımcıları hayal kırıklığına uğrattı

Orta Doğu’daki çatışmaların daha geniş bir bölgeye yayılarak petrol arzını sekteye uğratacağına yönelik endişeler 2024’te petrol piyasalarını etkileyen en önemli unsur olarak kayda geçti.

Söz konusu jeopolitik risklerin etkisiyle, 4 Nisan’da zirveye ulaşan Brent petrolün varil fiyatı, günü 90,66 dolardan tamamlayarak Ekim 2023’ten bu yana en yüksek seviyesine tırmandı.

Ancak, 2024’ün başında fiyatlar yükselse da piyasalar duruma hızla uyum sağladı. Özellikle küresel petrol rezervlerinin çoğunun yer aldığı Orta Doğu’da ateşkes sağlanmasına yönelik çabalar, piyasa oyuncularının arz endişelerini hafifleterek petrol fiyatlarının düşmesine katkı sağladı.

Bu doğrultuda, yıl boyunca en düşük seviyesini 10 Eylül’de kaydeden Brent petrolün varil fiyatı yüzde 3’ün üzerinde değer kaybederek günü 69,52 dolardan kapattı ve Aralık 2021’den bu yana ilk kez varil başına 70 doların altına düştü.

Brent petrolün varili 2024’e 77,50 dolar ile başlarken, yılı 74,69 dolardan tamamladı. Böylece Brent petrol, geçen yıl yüzde 3,6 değer kaybetti.

Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili ise yılı yüzde 0,3 artışla 71,55 dolardan kapattı. WTI petrolün varili 71,77 dolarla yıla başlamıştı.

Çin’in düşük talebi fiyatları aşağı çekti

Çin’den gelen zayıf talep öngörüleri, 2024’te petrol fiyatlarının en önemli belirleyicisi oldu.

Küresel petrol talebinin itici gücü konumundaki ülkede yıl boyunca sanayi üretiminin yavaşladığı, işsizliğin arttığı ve konut fiyatlarının düştüğüne işaret eden veriler, küresel arz fazlası endişelerini besleyerek fiyatları baskıladı.

Söz konusu daralmanın ardından, bölgedeki ekonomiyi canlandırmaya yönelik açıklanan tedbirler, 2024’ün üçüncü ve dördüncü çeyreklerinde Çin ekonomisinin büyüyeceğine yönelik beklentileri artırsa da bu adımlar yeterli olmadı.

Ayrıca, Çin’de faaliyet gösteren rafinerilerin geçen temmuz ayında benzin ve dizel üretimini 2023’ün aynı dönemine kıyasla azaltması da fiyatlar üzerinde etkili oldu. Üretimdeki bu azalmanın, dünya çapında söz konusu ürünlere olan talebin artması beklenen bir dönemde gerçekleşmesi de fiyatların aşağı yönlü hareketini destekledi.

ABD seçimleri etkili oldu

Bunun yanı sıra, 20 Ocak’ta Beyaz Saray’daki görevini devralacak ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın izleyeceği ekonomik politikaların petrol piyasası üzerindeki potansiyel etkileri de fiyatlar üzerinde belirleyici bir rol oynadı.

Trump’ın fosil yakıt üretimini artırma isteğini dile getirmesi, dünyanın en çok petrol tüketen ülkesinde yenilenebilir enerji yatırımlarının azalacağı ve petrol kullanımının artacağına ilişkin beklentileri beraberinde getirdi.

Bu durum, piyasa oyuncularının talep konusundaki endişelerini hafifleterek fiyatlar üzerinde yukarı yönlü etki yaratmış olsa da uzmanların bu değişimin zaman alacağını belirtmesi keskin fiyat artışlarının önüne geçti.

Buna ek olarak, başkanlık görevini devralacağı dönemde Meksika ve Kanada’dan gelen tüm ürünlere yüzde 25, Çin’den gelen ürünlere ise ilave yüzde 10 gümrük vergisi getirme sözü veren Trump’ın, bu durumun ABD’de fiyatlar üzerinde artışa yol açabileceğine yönelik açıklamaları, ülkede petrol talebinin azalacağına dair endişeleri pekiştirdi ve fiyatları aşağı yönlü baskıladı.

OPEC+ grubu üretim revizeleri

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun, küresel arz ve talep dengesini korumak amacıyla üretim seviyelerini revize etme kararı alması da bu süreçte önemli bir rol oynadı.

OPEC+ grubunun planlanan üretim artışlarını erteleme ve üretim kesintilerini 2026 sonuna kadar uzatma kararı, petrol fiyatlarını yıl boyunca desteklerken, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Nisan 2025-Eylül 2026 dönemi için günlük üretimini kademeli olarak 300 bin varil artırma kararı, piyasa oyuncularının arz endişelerini hafifleterek fiyat artışlarını dengeledi.

OPEC’ten yapılan açıklamaya göre, 38. OPEC ve OPEC Dışı Bakanlar Toplantısı’nda, üye ülkelerin toplam üretim miktarının 2025 ve 2026’da günlük 39 milyon 725 bin varil olması kararlaştırılmıştı. Yapılan düzenlemelere göre, grubun günlük 2 milyon varillik üretim kesintisini 31 Aralık 2026’ya kadar sürdüreceği belirtilmişti.

Sakarya, Türkiye ekonomisine 2024’te yaklaşık 6,3 milyar dolarlık ihracat katkısı sağladı

Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerinden derlediği bilgilere göre Sakarya, geçen yıl iller bazında ihracat sıralamasında İstanbul, Kocaeli, Bursa, Ankara, İzmir ve Gaziantep’in ardandan 7’nci sırada yer aldı.

Türkiye’nin ihracatında yüzde 2 paya sahip olan Sakarya, başta otomotiv olmak üzere demir ve demir dışı metaller, makine ve aksamları, iklimlendirme sanayi, kimyevi maddeler ve mamulleri, çimento, cam, seramik ve toprak ürünleri, fındık ve mamulleri, çelik, elektrik ve elektronik sektörlerindeki üretimiyle ülke ekonomisine katkıda bulundu.

Geçen yıl 149 ülke ve 12 serbest bölgeye 6 milyar 279 milyon 938 bin dolarlık satış yapan Sakarya, 2023’e göre ihracatını yüzde 9,8 artırdı.

Otomotiv sektörü lokomotif oldu

Toyota, TürkTraktör ve Otokar gibi firmaların üretim tesislerine ev sahipliği yapan kentin 2024 yılı ihracatında yüzde 87 payla otomotiv sektörü ilk sırada yer aldı. 2024’te ihracatını 9,3 artıran otomotiv sektörü, 5 milyar 513 milyon 808 bin dolarlık dış satım gerçekleştirildi.​​​​​​​

Dış satımda 150 milyon 623 bin dolarla ikinci sıradaki demir ve demir dışı metaller sektörünü, 97 milyon 603 bin dolarla çelik, 87 milyon 448 bin dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri, 81 milyon 722 bin dolarla makine ve aksamları, 77 milyon 54 bin dolarla iklimlendirme sanayisi izledi.

Kentin ihracatında 49 milyon 774 bin dolarla elektrik ve elektronik, 46 milyon 652 bin dolarla hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri, 34 milyon 488 bin dolarla çimento, cam, seramik ve toprak ürünleri, 33 milyon 529 bin dolarla fındık ve mamulleri sektörleri önemli rol oynadı.

Bu sektörler arasında en fazla ihracat artışı yüzde 368,3 ile fındık ve mamullerinde gerçekleşti. Bu sektörü, yüzde 162,2 ile kuru meyve ve mamulleri, yüzde 76 ile tekstil ve ham maddeleri izledi.

En fazla ihracat Fransa’ya yapıldı

Sakarya’dan geçen yıl en fazla ihracat yapılan ülke, yıllık bazda yüzde 26,1 artışla 909 milyon 898 bin dolarla Fransa oldu. Bu ülkeyi 905 milyon 242 bin dolarla Polonya, 664 milyon 9 bin dolarla Birleşik Krallık, 635 milyon dolarla İspanya takip etti.

Sakarya’dan en fazla ihracat yapılan 10 ülke ve 2023’e göre değişim oranları şöyle:

Ülke			2023 (Bin Dolar)	2024 (Bin Dolar)	Değişim (%)
Fransa			721.340	909.898	26,1
Polonya			779.159	905.242	16,2
Birleşik Krallık			584.681	664.009	13,6
İspanya			620.554	635.000	2,3
İtalya			465.108	611.298	31,4
Almanya			413.951	535.736	29,4
Belçika			142.917	199.622	39,7
Irak			138.125	160.992	16,6
Bulgaristan			183.216	126.066	-31,2
İsveç			155.553	117.121	-24,7

Rekabet Kurumu 2024’te 311 birleşme, devralma ve özelleştirme işlemini inceledi

Kurum, “2024 Yılı Birleşme ve Devralma Görünüm Raporu”nu yayımladı.

Buna göre, geçen yıl Kurum tarafından 311 birleşme, devralma ve özelleştirme işlemi incelendi.

Özelleştirmeler hariç, bunlardan 131’inde hedef şirket Türkiye kökenli olurken bunların işlem bedeli 191 milyar 917 milyon lira oldu. Aynı dönemde toplam işlem bedeli yaklaşık 31 milyar 363 milyon lira olan 6 özelleştirmeye ilişkin inceleme yürütüldü. Böylece, 2024 yılında Türkiye kökenli şirketler için bildirilen 137 işlemin bedeli yaklaşık 223 milyar lira olarak belirlendi.

Hedef şirketin geçen sene Türkiye kökenli olduğu birleşme ve devralmalar içinde en çok işlem 23 ile “bilgisayar programlama, danışmanlık ile ilgili faaliyetler”, en yüksek işlem değeri ise “mağazalar, tezgahlar ve pazar yerleri dışında yapılan perakende ticaret” alanlarında gerçekleşti.

Aynı dönemde incelenen 6 özelleştirme, “elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı”, “kültür, sanat, eğlence, dinlence ve spor” ile “imalat” sektörünün muhtelif alt kollarına ilişkin olurken bildirilen en yüksek bedelli özelleştirme 16 milyar 522 milyon lira ile “kültür, sanat, eğlence, dinlence ve spor” alanında kaydedildi.

İşlemler ortalama 12 günde karara bağlandı

Yabancı yatırımcılarca geçen yıl 47 ayrı birleşme ve devralma işleminde Türkiye kökenli şirketlere yatırım yapılması öngörüldü. Bu yatırımcılar arasında işlem bazında ilk sırada 7 ile Hollanda, ikinci sırada 6 ile Fransa kökenliler yer aldı. Hedef şirketin Türkiye kökenli olduğu bu işlemlerde yabancı yatırımcılarca gerçekleştirileceği bildirilen yatırım tutarı 99 milyar lirayı geçti.

Yabancıların geçen sene yurt dışında gerçekleştirdiği 164 birleşme ve devralma işlemi de incelendi. Bu işlemlerde bildirilen toplam işlem bedeli 17 trilyon 186 milyar lira oldu. Yabancıların Türkiye’de ve yurt dışında 211 işlem gerçekleştirdiği görüldü. Bunlar ekonomik faaliyet alanlarına göre sıralandığında, dünya genelinde bilgisayar programlama, danışmanlık ve ilgili faaliyetler, diğer gıda maddelerinin imalatı, parasal aracı kuruluşların faaliyetleri, tarımsal ham madde ve canlı hayvanların toptan ticareti, taşımacılık için destekleyici faaliyetler sektörleri öne çıktı.

Rekabet Kurulu, birleşme ve devralma işlemlerini son bildirim tarihinden itibaren ortalama 12 günde karara bağladı. Kurul, söz konusu dönemde 2 işlemi nihai incelemeye aldı.

Kazakistan’ın Aktau yakınlarında düşen Azerbaycan uçağının kara kutularının deşifresi tamamlandı

Kazakistan’da yayın yapan haber sitelerinin, Brezilya’nın G1 sitesinin CENIPA kaynaklarına dayandırdığı haberinden aktardığına göre, uçağın iki kara kutusu, 1 Ocak’ta Brezilya’ya ulaştı.

• Kazakistan’da düşen uçaktan kurtulan 14 Azerbaycan vatandaşı Bakü’ye getirildi
• AA’ya konuşan Azerbaycanlı yetkililer, Kazakistan’da düşen uçağın Rus füzesiyle vurulduğu iddialarını doğruladı
• Tokayev ve Putin, telefonda Aktau’daki uçak kazasını görüştü
• Kazakistan’da düşen Azerbaycan uçağından kurtulan yolcularından Rahimov, AA’ya konuştu
• Aliyev, Azerbaycan uçağının düşürülmesinde suçu olanların cezalandırılmasını talep ettiklerini söyledi
• Putin ve Aliyev, düşürülen uçak konusunu görüştü
• Aliyev, Rusya’nın düşürülen uçak için tazminat ödemesi gerektiğini belirtti

CENIPA uzmanlarınca hemen incelenmeye başlanan kara kutulardaki veriler, 4 Ocak’ta toplandı ve doğrulandı.

Kayıt cihazlarının analizleri 6 Ocak’ta tamamlandı ve veriler Kazakistanlı yetkililere iletildi.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, daha önce uçağın kara kutularının Brezilya’ya gönderilmesi kararı aldıklarını ve bunun kazayla ilgili soruşturmanın objektifliğini ve tarafsızlığını sağlamak için alınan tek doğru karar olduğunu belirtmişti.

Kazakistan Ulaştırma Bakan Yardımcısı Talgat Lastayev de standartlara göre soruşturmanın ön veya ara sonuçlarının kazadan sonra 30 günde açıklanacağını söylemişti.

Azerbaycan uçağının Kazakistan’da düşmesi

Bakü-Grozni seferini yapan AZAL’a ait Embraer 190 tipi uçak, 25 Aralık’ta Kazakistan’ın Aktau kenti yakınlarında düşmüştü.

AZAL, uçakta 5 kişilik mürettebat ve 62 yolcudan oluşan 67 kişinin bulunduğunu açıklamıştı.

Kazada 38 kişinin hayatını kaybettiği, 29 kişinin kurtulduğu bildirilmişti.

AA’ya konuşan Azerbaycanlı yetkililer, uçağın Rus “Pantsir-S” hava savunma sistemi saldırısına maruz kaldığı iddiasını doğrulamıştı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Aliyev ile telefonla görüşerek, AZAL’a ait uçağın düşürüldüğü “trajik olayın Rus hava sahasında yaşanması nedeniyle” özür dilemişti.