“Hızır, darda kalanların yoldaşıdır”
Coşkun, konuşmasında Hızır’ın Alevi inancındaki yerini şu sözlerle anlattı:
“Bugünün anlam ve önemini Deniz dedemiz çok güzel anlattı. Hızır, bizler için bolluk ve berekettir. Darda kaldığımızda, zor duruma düştüğümüzde bizi kurtaran kurtarıcıdır. Aleviler için Hızır çok önemlidir. Bizler bir işe başlarken ‘Ya Hızır’ diye başlarız. Zora düştüğümüzde ‘Hızır yoldaşımız olsun’ deriz. Tüm Alevi canlarımızın ettiği duaların, oruçların, verdiği lokmaların Hak katında kabul olmasını diliyoruz.”
“Aleviler hâlâ asimilasyon politikalarına maruz kalıyor”
Konuşmasında Alevi toplumunun karşı karşıya olduğu sorunlara da dikkat çeken Coşkun, zorunlu din dersleri ve cemevlerinin statüsü konularına değindi:
“Bugün, maalesef her dönemde olduğu gibi Aleviler asimile edilmek isteniyor. Okullarda, zorunlu din derslerinde çocuklarımız asimile edilmeye çalışılıyor. Biz buna karşı çıkıyoruz, kabul etmiyoruz. Eşit yurttaşlık talepleri yıllardır görmezden geliniyor. Artık bu taleplerin duyulması gerekiyor. Cemevlerimiz bile hâlâ ibadethane olarak tanınmıyor. Bugün çıkıyorlar, Kültür Bakanlığı’na bağlamaya çalışıyorlar. Bunu kabul etmiyoruz. Bu kararı aldıklarında Alevilere, dedelerimize, pirlerimize sormadılar. Cemevlerimizin statüsünü Aleviler belirler, başka kimse değil.”
“Kürtlerin ve Alevilerin seçilmiş belediyelerine kayyum atanıyor”
Coşkun, konuşmasında Aleviler ile Kürtlerin yıllardır demokrasi, adalet ve barış mücadelesi verdiğini ifade ederek, kayyum atamalarını eleştirdi:
“Aleviler her zaman demokrasiden, adaletten, barıştan yana olmuştur. Nerede bir haksızlık varsa onun karşısında ilk Aleviler durmuştur. Tıpkı Kürtler gibi. Ancak bugün Kürtlerin ve Alevilerin oylarıyla seçilmiş belediyelere kayyum atanıyor. Kürtler ve Aleviler söz konusu olduğunda demokrasi, hukuk, adalet bir anda görmezden geliniyor, rafa kaldırılıyor. Bunu kabul etmiyoruz. Bizim haklı taleplerimize artık yüz çevirmemeleri gerekiyor.”
Ana dilde eğitim ve kültürel haklar
21 Şubat Dünya Anadil Günü’ne de değinen Coşkun, Kürtlerin ana dillerinde eğitim alma taleplerinin karşılanmadığını belirtti:
“Maalesef Kürtler hâlâ ana dilinde eğitim alamıyor. Ana dilinde eğitim veremiyor, merkezler açamıyor. Biz artık kendi dilimizde kitaplar yazmak, filmler çekmek istiyoruz. Bunun önüne engel konulmasını istemiyoruz. Bu taleplerimizi buradan dile getiriyoruz.”
“Depremde kaybettiğimiz canlarımızı unutmadık”
Coşkun, konuşmasını 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenleri anarak tamamladı:
“Birkaç gün önce 6 Şubat depreminin ikinci yıl dönümüydü. Buradan kaybettiğimiz canlarımızı tekrar anıyoruz. Hak’tan rahmet diliyoruz. Hepimizin başı sağ olsun. Hepimiz canlarımızı kaybettik, toprağa verdik. Umarız böyle acılar bir daha yaşanmaz. Buradan tekrar herkesi aşk ile, muhabbet ile selamlıyorum. Dualarımız, taleplerimiz, isteklerimiz kabul olsun.”