0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

ABD’de, Güney Asyalıların yüzde 43’ünün ırkları, etnik kökenleri veya milliyetleri nedeniyle nefret eylemlerine maruz kaldığı ve çevrim içi nefret söylemlerinin özellikle Hindistan kökenli ABD Başkan Yardımcısı ve Demokratların başkan adayı Kamala Harris gibi isimlerin siyasette yükselmesiyle iki katına çıktığı bildirildi.

Asya kökenli ABD’liler ve Pasifik Adalılara yönelik ayrımcılığı engellemek için çalışmalar yürüten Stop AAPI Hate’in yayımladığı rapora göre, Ocak 2023’ten Ağustos 2024’e kadar ABD’deki çevrim içi platformlarda nefret söylemleri ve şiddet tehditleri iki kat artış göstererek 46 bin seviyesine ulaştı. Bu ırklara, sadece bu sene ağustosta 973 nefret tehdidi gözlemlendi ve bunların yüzde 75’i Güney Asyalı toplulukları hedef aldı. Raporda ayrıca, Güney Asyalı topluluklara yönelik çevrim içi nefretin artışının, Harris’in siyasi yükselişiyle uyumlu olduğu belirtildi.

Güney Asyalılar, sadece etnik kimlikleri nedeniyle değil aynı zamanda Müslümanlarla olan bağlantıları nedeniyle de hedef alındı. Özellikle Müslümanlara yönelik nefretin yükselmesi Güney Asyalı topluluklar için de ek bir risk faktörü haline geldi. Geçen sene 7 Ekim’den bu yana İsrail’in Gazze’ye karşı yürüttüğü saldırıların tetiklediği Müslüman karşıtı nefret söylemlerinin Güney Asyalılara da yönelmesi dikkati çekti.

Stop AAPI Hate, Güney Asyalı toplulukların ABD’de uzun süredir nefret söylemleri ve ırkçı saldırılara maruz kaldığını belirterek, ABD tarihinde Güney Asyalıların hedef alındığı pek çok korkunç olay yaşandığını anımsattı. Washington’da Pencaplı işçilere yönelik 1907’de gerçekleştirilen saldırılar, 1980’lerde New Jersey’de faaliyet gösteren “Dotbusters” isimli grubun şiddet eylemleri ve 2012’de Wisconsin’deki bir Sih tapınağına düzenlenen silahlı saldırı bunlara örnek gösterildi.

Bugün de eskiden olduğu gibi aynı nefret ve ırkçılığın kendini yeniden ürettiği kaydedilerek, Güney Asyalıların, özellikle teknoloji ve sağlık sektörlerinde çalıştıkları için hedef alındığı ve “beyaz Amerikalılardan işlerini çalmakla” itham edildiği anımsatıldı. İncelenen saldırıların çoğu, Güney Asyalılara yönelik ekonomik tehdit algısı ve kültürel farklılıklardan beslenen nefret söylemlerine dayanıyor.

Güney Asyalı yetişkinlerin yüzde 48’i yaşamları boyunca en az bir kez potansiyel bir sivil hak ihlaline maruz kaldığını belirtiyor. Bu ihlallerin yüzde 76’sının ırk, etnik köken ya da milliyete dayandığı kaydedilirken, araştırma kapsamında görüşülen kişilerin yüzde 50’si dini inançları nedeniyle ayrımcılığa uğradıklarını ifade ediyor. Ancak bu ihlallerin yalnızca yüzde 11’i yetkililere rapor ediliyor ve topluluk üyeleri, bu tür ihlalleri bildirme süreçlerinin zorluklarından şikayet ediyor.

Aynı şekilde Moonshot adlı izleme kuruluşunun verilerine göre de ABD’de Ocak 2023’ten Ağustos 2024’e kadar Güney Asyalılar, çevrim içi nefret söylemleriyle en fazla hedef alınan Asya kökenli topluluk oldu. Güney Asyalılara yönelik kullanılan hakaretlerin yüzde 60’ının, doğrudan ırksal ya da etnik kökene dayanan saldırılar içerdiği tespit edildi. Bu nefret söylemlerinde Güney Asyalılar “parazit” olarak nitelendi. Bu topluluklar ayrıca düşük ücretlere çalışarak ABD ekonomisine zarar vermekle suçlandı ve temiz olmadıkları gerekçesiyle çeşitli sağlık riskleriyle de ilişkilendirildi.