Bakan Kurum, AA muhabirine, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı’na (COP29) ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
COP29’da en önemli gündemin “finans” olduğunu belirten Kurum, 10 gün sürecek toplantıda finansa erişimin tüm ülkeler adına kolaylaşmasını, gelişmekte olan ülkelere biraz daha destekte bulunulmasına yönelik kararların alınmasını ümit ettiğini dile getirdi.
Stantlarda Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadele, uyum ve azaltım politikalarına ilişkin projelerini tüm dünyaya aktardıklarını ifade eden Kurum, ayrıca COP29’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilan ettiği “2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi”ni yakalamaya yönelik stratejileri de duyurduklarını söyledi.
Kurum, 2025 ilk çeyreğinde Meclisten geçmesini bekledikleri İklim Kanunu ile bu hedeflerin desteklenmesine yönelik altyapıyı oluşturacaklarını belirterek “2053’e ilişkin yol haritamız, uygulama araçlarımız belli. Bakanlıklarımız bu hedefler doğrultusunda projelerini, hedeflerini, hayallerini gerçekleştirecek. Amacımız ülkemize daha iyi bir gelecek sunabilmek.” diye konuştu.
Türkiye’nin iklim değişikliği konusunda tarihi sorumluluğunun yok denecek kadar az olduğunu vurgulayan Kurum, buna rağmen iklim değişikliğiyle mücadeleyi sürdürdüklerini anlattı.
Yenilenebilir enerjiye bakıldığında Türkiye’nin Avrupa’nın 5’inci, dünyanın ise 11’inci ülkesi olduğunu belirten Kurum, “Elektrikli otomobilimiz Togg’u ürettik, yüksek hızlı tren hatlarımızı arttırmaya devam ediyoruz. Bu hatlarla amacımız, emisyon miktarlarını, gerek enerjide gerek sanayide gerekse ulaşımda düşürecek adımları atmak. Çünkü emisyonları büyük bir çoğunluğu bu alanlarda üretiliyor. Tarımda sürdürülebilir tarım ekonomisi ve organik tarımın arttırılması, biyoçeşitliliğin korunması adına adımlar atıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin COP31 başkanlığına adaylığına da değinen Bakan Kurum, şunları kaydetti:
“COP31 adaylığını, Cumhurbaşkanımız İklim Liderleri Zirvesi’ndeki konuşmasında tüm dünya ülkelerine iletti, bu manada desteklerini beklediklerini de söyledi. Biz de yaptığımız ikili görüşmelerde mevkidaşlarımızdan bu desteğin verilmesi noktasında talebimizi yeniliyoruz. Türkiye’nin, Akdeniz Havzası’nda yer alması ve iklim değişikliğinin etkilerinden en çok etkilenen bölgelerden biri olması nedeniyle COP31’in Türkiye’de olması çok değerli olur. Türkiye’nin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında bir köprü vazifesi göreceğini, sürdürülebilir şeffaf, adil bir yönetim anlayışını sergileyeceğimizi tüm dünyaya ilan ettik. Amacımız çocuklarımıza, gelebileceğimize güzel bir dünya bırakmak. Bunun mücadelesini veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz.”
GÜNDEM
9 gün önceGÜNDEM
11 gün önceGÜNDEM
14 gün önceYAŞAM
22 gün önceYAŞAM
22 gün önceYAŞAM
22 gün önceYAŞAM
24 gün önce