Trump ve rakibi olan Demokratların başkan adayı Kamala Harris, Washington yönetiminin “İsrail’in kendini savunma hakkı” olarak değerlendirdiği saldırılara desteğini birçok kez dile getirdi.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırılarını başlattığı 7 Ekim 2023’ten bu yana ABD yönetimi, İsrail’e askeri, istihbarat ve siyasi alanda ciddi destek verdi. Filistinli ve uluslararası çevreler, ABD’nin desteği olmasaydı İsrail’in Gazze’de soykırım uygulayamayacağını düşünüyor.

ABD’deki seçimlerin arifesinde, hem Trump hem de Harris, bir yandan ABD’deki Arap ve Müslüman toplumun oyunu alabilmek için Gazze’deki saldırıları durduracaklarını söylüyor diğer yandan da Tel Aviv yönetimine desteğini doğruluyor.

Niçin Trump

The Jerusalem Post gazetesi yazarlarından Susan Rolef, kaleme aldığı yazıda, anketlerin, seçimlerin İsrail’de yapılması durumunda Trump’ın yüzde 60, Harris’in yüzde 20 oy alacağını gösterdiğini belirtti.

Rolef, İsraillilerin Trump’ı destekleme nedenine “İsrail için daha iyi” cevabını verdiğini aktardı.

İsrail’deki Yahudilerin çoğunluğunun liberal olmadığı için Trump’ı desteklemelerinin normal olduğunu kaydeden Rolef, bu sebeple Harris’in İsrail toplumunda net karşılığının bulunmadığını ve Trump’ın avantajlı olduğunu ifade etti.

Rolef, “(İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu’nun açıkça Trump’ı desteklemesi ve Harris ile olan mesafeli ilişkisi İsrail’deki kamuoyunun geniş kesimlerini kesinlikle etkiliyor.” yorumunu yaptı.

Trump’ın İsrail yanlısı olduğu söyleminin daha ayrıntılı ele alınması gerektiğine dikkati çeken Rolef, “Trump’ın liberal veya ilerici olmayan duruşu nedeniyle bazı İsrailli gruplara hitap ettiği doğru. Ancak liberal veya ilerici olmayan arkadaşlarım ve tanıdıklarım var ve bu Trump hakkında söylenebilecek bir şey değil.” ifadesine yer verdi.

Rolef, “Netanyahu ile Trump arasındaki görüşmelerde neler konuşulduğunu bilmiyoruz. Trump, Netanyahu’ya sözler vermiş olabilir. Ancak Trump’ın, İran’a ve destekçilerine karşı yürüttüğü mevcut savaşta İsrail’i destekleme konusunda ABD’nin derin katılımının devam etmesiyle bağdaşmayan eğilimlere sahip olduğu bir sır değil.” değerlendirmesinde bulundu.

ABD müttefiklerine büyük mali destekte bulunmasına Trump’ın karşı çıktığını hatırlatan Rolef, 2020’deki ABD seçimlerini Biden’ın kazanmasının ardından Netanyahu’nun Biden’ı tebrik etmesinden dolayı Trump’ın hayal kırıklığına uğradığını belirtti.

Rolef, “Trump’ın, kazanması durumunda Ocak 2025’te görevine başlamadan önce, Netanyahu’ya Gazze ve Lübnan’daki savaşı ve İran ile karşılıklı saldırıları bir an önce sona erdirme çağrısı yaptığı söyleniyor.” ifadesini kullandı.

Trump’ın ABD’deki Arap ve Müslüman halkın oyunu almak için Biden yönetimini hedef alarak Orta Doğu’da barışı sağlama sözü verdiğini hatırlatan Rolef, “Bu durumun İsrail hükümet çevrelerinde endişe yaratmaması mümkün değil çünkü Trump’ın nihayetinde bir Filistin devletinin kurulmasını barış sürecinin bir parçası olarak gördüğü biliniyor.” yorumunda bulundu.

Rolef, “Trump’ın yenilgisi, seçim sonuçlarını kabul etmeyi bir kez daha reddetmesi durumunda ABD’de bir huzursuzluk hatta şiddet dönemine yol açabilir. Ama bence bu onun zaferinin sonuçlarından daha iyi.” değerlendirmesini yaptı.

“Uygun adam”

Trump’ın en büyük destekçilerinden olan Israel Hayom gazetesi yayıncısı Miriam Adelson, kaleme aldığı yazıda Trump için “İş için doğru adam.” ifadesini kullandı.

Adelson, başkanlığı döneminde ABD büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıdığını hatırlatarak Trump’ın, ABD Kongresinde 1995’ten bu yana ertelenen bir tasarıyı hayata geçirdiğini belirtti.

ABD seçimlerine ilişkin Adelson, “Bizimki gibi demokrasilerde seçimler halkın iradesini yansıtır. Ancak bu bir popülerlik yarışması olmamalı. Seçmeni memnun edecek esnek ilkelerin sunulması yerine, ilkeli bir seçim olmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

ABD’li-İsrailli Adelson, “Bay Trump, oyum size. Eski bir subay, kıdemli doktor ve iş kadını olarak açıkça söylüyorum; Bu iş için doğru adam, tek adam sensin.” ifadelerine yer verdi.

İsrailliler ABD seçimlerinin sonuçlarını beklerken, Filistinliler Trump ve Harris’i, İsrail’in Gazze’deki soykırımına verilen ABD desteğinin iki yüzü olarak değerlendiriyor.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 210’u çocuk, 11 bin 742’si kadın olmak üzere 43 bin 341 Filistinli öldü, 102 bin 105 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.