Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Filistinli mahkumların maruz kaldığı insanlık dışı koşulların ve muamelelerin göz ardı edilemeyeceğini belirterek, “Hepimizi İsrail ve müttefikleri üzerinde baskı kurmak için elimizdeki tüm imkanları kullanmaya çağırıyorum. Bazı Batılı dostlarımızın unuttuğu uluslararası hukuk, insan hakları ve evrensel değerleri savunmak için saflarımızı sıklaştıralım.” dedi.
Fidan, Türkiye-Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Yüksek Düzeyli Stratejik Diyalog Dışişleri Bakanları 6. Toplantısı’nda konuştu.
Toplantının somut sonuçlar doğuracağına inandığını söyleyen Fidan, “Türkiye olarak Körfez ülkeleriyle ilişkilerimize özel önem atfediyoruz. Ortak çabalarımız neticesinde ilişkilerimizde bugün geldiğimiz nokta memnuniyet vericidir. İlişkilerimiz her alanda güçlenmeye devam ediyor.” diye konuştu.
“Son 20 yılda ticaret hacminde 16 kat artış yaşandı”
Türkiye ile KİK ülkeleri arasındaki toplam ticaret hacminin 2023’te bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 40 artarak 31,4 milyar dolara ulaştığını dile getiren Fidan, son 20 yılda ticaret hacminde 16 kat artış yaşandığını kaydetti.
Fidan, Türkiye’nin Körfez ülkeleri için en önemli turizm destinasyonlarından biri olduğuna dikkati çekerek, 2023’te 1,5 milyondan fazla Körfez vatandaşının Türkiye’yi ziyaret ettiğini hatırlattı.
Finanstan teknolojiye, savunma sanayisinden sağlığa, eğitimden kültüre kadar birçok alanda verimli işbirliklerinin yapıldığına işaret eden Fidan, tüm bu alanlarda daha büyük bir işbirliği potansiyelinin mevcut olduğunu aktardı.
Fidan, ikili ilişkiler güçlendirilirken KİK ile kurumsal işbirliğinin de geliştirilmesine önem verildiğinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Aralık 2023’te Doha’da düzenlenen 44. KİK Zirvesi’ne katılımının ikili ilişkilerde önemli bir dönüm noktası olduğunu söyleyen Fidan, şöyle devam etti:
“KİK Zirvesi’nden birkaç hafta sonra Sayın Cumhurbaşkanımız Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Umman vatandaşlarına vize muafiyeti tanıyan bir kararname yayımladı. Böylece tüm KİK ülkelerinin vatandaşları Türkiye’ye seyahatlerinde vizeden muaf tutulmuş oldu.”
Bakan Fidan, martta, Türkiye-KİK Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerinin yeniden başlatılmasına karar verildiğine, uzun bir aradan sonra 6. Bakanlar Toplantısı’nın düzenlendiğine işaret etti.
“Bölgesel çözümler geliştirilmesinin gerekliliğinin her zaman altını çiziyoruz”
Fidan, küresel yönetişim mekanizmalarının mevcut zorluklarla mücadelede başarısız olduğuna ve bu çerçevede, bölgesel işbirliğinin daha da hayati hale geldiğine dikkati çekti.
İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına değinen Fidan, “Bölgesel sorunlara bölgesel çözümler geliştirilmesinin gerekliliğinin her zaman altını çiziyoruz. Filistin’deki Gazze’de savaşla ilgili olarak da bölgesel sahiplenmeyi güçlü bir şekilde savunuyoruz. Filistinli kardeşlerimiz için adil bir çözümün sağlanmasıyla başlayacak biçimde, bölgede barış ve güvenliğin tesisi için daha yakın işbirliğimiz elzem olacaktır.” diye konuştu.
Fidan, İsrail’in Gazze’de “barbarca” suçlar işlediğini, bazı ülkelerin hala sessizliğini koruduğunu, buna son verilmesi gerektiğini vurguladı.
Gazze’de katliam devam ederken, Kudüs, Mescid-i Aksa ve Batı Şeria’daki durumun da unutulmadığının altını çizen Fidan, şunları kaydetti:
“Filistinli mahkumların maruz kaldığı insanlık dışı koşullar ve muameleler göz ardı edilemez. Hepimizi İsrail ve müttefikleri üzerinde baskı kurmak için elimizdeki tüm imkanları kullanmaya çağırıyorum. Bazı Batılı dostlarımızın unuttuğu uluslararası hukuk, insan hakları ve evrensel değerleri savunmak için saflarımızı sıklaştıralım.”
Fidan, Katar’ın kalıcı ateşkes sağlanması yönündeki çabalarının takdirle, Mısır’ın insani yardımın girişi konusundaki önemli rolünü de memnuniyetle karşılandıklarını belirtti.
“İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Ligi’nin (AL) Temas Grubu olarak Filistin’i tanıyan ve iki devletli çözümü destekleyen ülkelerin sayısını artırmayı başardık.” diyen Fidan, Türkiye’nin ateşkese yönelik haklı çağrılarının İsrail’in üzerindeki baskıyı artıracak güçlü somut adımlarla desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Fidan, Türkiye’nin Güney Afrika’nın İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanında açtığı davaya müdahil olma kararını açıkladığını ve İsrail ile tüm ticaretin askıya alındığını hatırlattı.
Filistin’e destek amacıyla farklı uluslararası platformların devreye sokulduğunu ve farklı bölgelerden ülkelerin sesi olunduğunu anlatan Fidan, şöyle devam etti:
“Gazze’nin yeniden inşasına katkıda bulunmaya hazırız ancak Gazze’yi yıkanlar ve yıkıma yardımcı olanlar da bu zararları tazmin etmelidir. Filistin’deki işgale karşı direniş artık İsrail ile Filistin arasında bir çatışma olmaktan çıkmış, tüm dünyada zalimlerle mazlumlar arasında bir mücadele haline gelmiştir.
Filistin Devleti’nin daha fazla ülke tarafından tanınması ve Birleşmiş Milletlere (BM) tam üye olması uluslararası hukukun, adaletin ve vicdanın gereğidir. Türkiye olarak, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin Devleti’nin kurulması için her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz.”
Farklı bölgelerdeki çatışmalar
Fidan, herkesin dikkatini ve gayretini Gazze’de akan kanı durdurmaya adarken, Ukrayna, Sudan, Somali ve Yemen gibi farklı bölgelerdeki çatışmaların da hız kesmeden devam ettiğine işaret etti.
“Kızıldeniz’deki gelişmelerin, İsrail’in Gazze’deki katliamlarının durdurulmaması halinde çatışmaların yayılabileceği yönündeki uyarılarımızı ne yazık ki haklı çıkarmaktadır.” diyen Fidan, Suriye’nin de tırmanma eğilimi gösteren diğer riskli bölge olduğunu vurguladı.
Fidan, sürdürülebilir çözüme ulaşmak için bütüncül yaklaşımın benimsenmesinin şart olduğunun, Suriye’de uluslararası toplum, DEAŞ’la mücadele veya sahte seçimler düzenlemek gibi farklı kisveler altında terörist ve ayrılıkçı gündemleri ilerletmeyi amaçlayan çabalara karşı özellikle dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdi.
Tüm paydaşların Suriye konusunda ortak duruşlarını ortaya koymalarının ve daha geniş koordinasyon içinde hareket etmelerinin zamanı geldiğini söyleyen Fidan, “Türkiye’nin Körfez bölgesine açılan kapısı olan ortak komşumuz Irak, uzun süredir devam eden çatışma ve istikrarsızlıkların yol açtığı sorunları yavaş yavaş aşmaktadır. Irak, bölgesel işbirliğinin nasıl üstel sonuçlar doğurabileceğini gösteren iyi bir örnektir.” ifadelerini kullandı.
Fidan, Kalkınma Yolu Projesi’nin bu olumlu gündemin iyi bir örneği olduğunu belirterek, tarafları bu stratejik projeye katılmaya davet etti.
İran’la ilgili gelişmelerin de bölgenin istikrarı açısından önemli olduğuna değinen Fidan, Çin ile ABD arasındaki rekabetin ve Rusya-Ukrayna Savaşı’nın bölge üzerinde ek olarak jeostratejik yük oluşturduğuna dikkati çekti.
Fidan, bölge ülkeleri olarak ekonomi, ticaret, güvenlik ve bilimsel çalışmalar gibi birçok alanda daha üst düzeyde entegrasyona ulaşmak ve birlikte ilerlemek için daha güçlü ittifak içinde olunmasının önemini vurguladı.
“KİK’in diğer bölgesel örgütlerle ilişkilerini geliştirmesi barışa, istikrara katkı sağlıyor”
Bakan Fidan, “KİK, bölgesel bir işbirliği mekanizması oluşturmanın meyvelerini topluyor.” ifadesini kullanarak, diğer bölgesel örgütlerle işbirliği yapabilecek daha büyük ve daha etkili mekanizma oluşturmanın zamanının geldiğini söyledi.
Fidan, Türkiye’nin çeşitli sektörlerde yatırım fırsatları sunduğunu aktararak, “Türkiye’de ortak girişimler ve sanayi üsleri kurmaya odaklanabiliriz. Ekonomik gelişmişlik seviyemiz göz önüne alındığında, daha iyi bir ekonomik entegrasyon için bir adım daha ileri gidebilir ve bölgesel ittifakımızı geliştirebiliriz.” diye konuştu.
KİK’in diğer bölgesel örgütlerle ilişkilerini geliştirmesinin barışa, istikrara ve refaha önemli katkılar sağlayacağını belirten Fidan, Türkiye’nin bölgesi ile ötesinde ticareti ve bağlanabilirliği güçlendireceğini aktardı.
Fidan, KİK ile Türk Devletleri Teşkilatı arasındaki üst düzey temasları memnuniyetle karşıladıklarını ve bu temasların kurumsal çerçevede daha da güçlendirilmesini desteklediklerini kaydetti.
Gelecek dönemde, Türkiye ile Arap Ligi arasındaki işbirliği ve koordinasyon mekanizmalarını yeniden canlandırmaya hazır olduklarını dile getiren Fidan, bu konuda destek beklediklerini vurguladı.
Fidan, KİK’in, 2016’daki darbe girişiminin ardından FETÖ’yü terör örgütü olarak tanıyan ilk uluslararası kuruluş olduğunu hatırlatarak, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından KİK’in gösterdiği dayanışma için de teşekkürlerini iletti.
Fidan, bu toplantının ilişkileri daha da geliştirmeye yönelik güçlü siyasi iradeyi teyit ettiğini görmekten memnuniyet duyduğunu, toplantının ortak hedefe katkıda bulunacağına inandığını sözlerine ekledi.
GÜNDEM
12 gün önceGÜNDEM
14 gün önceGÜNDEM
17 gün önceYAŞAM
25 gün önceYAŞAM
25 gün önceYAŞAM
25 gün önceYAŞAM
27 gün önce