DOLAR 34,5013 0.18%
EURO 36,4282 0.36%
ALTIN 2.866,411,05
İstanbul
11°

PARÇALI BULUTLU

12:54

ÖĞLE'YE NAMAZ VAKTİ

Sanayide yapay zeka kullanımı üretimde daha fazla öngörülebilirlik sağlıyor
  • ADIM HABER
  • Teknoloji
  • Sanayide yapay zeka kullanımı üretimde daha fazla öngörülebilirlik sağlıyor
89 okunma

Sanayide yapay zeka kullanımı üretimde daha fazla öngörülebilirlik sağlıyor

ABONE OL
7 Mayıs 2024 15:31
Sanayide yapay zeka kullanımı üretimde daha fazla öngörülebilirlik sağlıyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Son dönemde birçok alanda giderek öne çıkan yapay zeka, üretimden planlamaya, kalite kontrol ve hata tespitinden makine bakımına, arıza önlemeden ürün tasarımı ve geliştirmeye kadar sanayide de kritik süreçlerde yaygın şekilde kullanılan bir araç haline geldi.

Üretim alanında daha çok kullanılmaya başlanan yapay zekayla verimliliğin daha da arttığı görülüyor.

“Yapay zeka sayesinde sanayi kuruluşları, pazara daha hızlı ve yenilikçi ürünler sunabiliyor”

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, AA muhabirine konuya ilişkin yaptığı açıklamada, yapay zekanın sanayide son yıllarda giderek artan bir öneme sahip olduğunu söyledi.

Makine öğreniminin ve özellikle derin öğrenmenin, yapay zeka alanındaki en önemli gelişmelerden olduğunu dile getiren Bahçıvan, şunları kaydetti:

“Nesnelerin İnterneti (IoT) cihazlarından gelen büyük veri miktarı, yapay zeka algoritmalarıyla birleştirilerek gerçek zamanlı kararlar alınmasına ve akıllı sistemlerin geliştirilmesine olanak tanıyor. Bu da üretim ve hizmet sektörlerinde verimliliği artırıyor. Yapay zekaya imalat sektörü açısından baktığımızda, otomasyon, veri analizi ve makine öğrenimi gibi teknolojilerle sanayiye yönelik yapay zeka uygulamalarının hızla geliştiğini görüyoruz.”

Bahçıvan, yapay zekanın üretim süreçlerini analiz ederek darboğazları ve israfı belirleyebildiğini, bu sayede üretim hatlarının optimize edilerek verimliliğin önemli ölçüde arttığını dile getirdi.

Bahçıvan, bu sayede plansız duruş süresinin azaldığını, üretimde kesintisiz bir akış sağladığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Görsel denetim sistemleriyle ürünlerin kusurlarını otomatik olarak tespit edebiliyor. Bu sayede hatalı ürünlerin piyasaya sürülmesi engelleniyor ve ürün kalitesi artıyor. Büyük veri analizi ve makine öğrenimiyle birleştirilerek, gerçek zamanlı kararlar alınması sağlanabiliyor. Müşteri taleplerini analiz ederek kişiselleştirilmiş ürünler üretilmesine imkan tanıyor. Bu sayede seri üretimden öte, daha esnek ve müşteri odaklı bir üretim modeli ortaya çıkıyor. Yeni ürün fikirleri üretmek ve mevcut ürünlerin tasarımını optimize etmek için kullanılabiliyor. Bu sayede sanayi kuruluşları, pazara daha hızlı ve yenilikçi ürünler sunabiliyor, müşteri memnuniyetinin artmasına önemli katkılar sunuyor.”

“Yapay zekayı üretim süreçlerine entegre eden kuruluşlar rekabet avantajı elde ediyor”

Erdal Bahçıvan, yapay zekanın sanayi temsilcileri için önemli faydalar sunduğunu ifade ederek, bu teknolojileri üretim süreçlerine entegre eden sanayi kuruluşlarının önemli rekabet avantajları elde ettiklerine değindi.

Bu nedenle sanayi temsilcilerinin yapay zeka teknolojilerini yakından takip etmeleri gerektiğine vurgu yapan Bahçıvan, kurumların bu alandaki gelişmeleri işletmelerine uygulamak için yatırım yapmalarının önem arz ettiğini belirtti.

Bahçıvan, “Gelecekte, yapay zeka kullanımının sanayi üretimindeki etkisi daha da artacak ve yaygınlaşacak gibi görünüyor. Daha gelişmiş yapay zeka algoritmaları ve sensör teknolojileri, üretim süreçlerini daha da optimize edecek ve Endüstri 4.0’ın bir parçası olarak sanayiyi daha akıllı ve bağlantılı hale getirecek. Bu da üretim süreçlerinin daha dinamik hale gelmesine olanak tanıyacak. Ayrıca, yapay zeka teknolojilerinin kullanımıyla birlikte üretimde daha fazla öngörülebilirlik sağlanabilecek ve kaynakların daha verimli şekilde kullanılması mümkün olacak. Bu da sürdürülebilirlik açısından önemli bir adım olarak öne çıkıyor.” diye konuştu.

Bu sürecin başarılı olabilmesi için işletmelerin yapay zeka teknolojilerine uyum sağlamak adına gerekli altyapıyı oluşturmaları ve çalışanlarını bu teknolojilerle uyumlu hale getirmeleri gerektiğinin altını çizen Bahçıvan, yapay zeka teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla bazı işlerin otomatize olmasının ve iş gücü talebinin değişmesinin beklendiğini kaydetti.

Bahçıvan, “Bu nedenle çalışan becerilerinin yeniden şekillendirilmesi ve eğitim ihtiyaçlarının belirlenmesi, bu dönüşüm sürecinin başarılı şekilde yönetilmesi için kritik öneme sahip olarak değerlendiriliyor. Yapay zeka sistemlerinin kullanımıyla ilgili etik sorunlar, veri kalitesi ve bütünlüğü ile güvenlik endişeleri, uygulama aşamasında karşılaşılan bazı sorunlar olarak dikkat çekiyor. Bu sorunların bertaraf edilmesi için ilgili alanlarda çalışma ve yasal düzenlemelerin devam ettiğini gözlemliyoruz.” şeklinde konuştu.

“Sanayi imalat sektöründe yoğun olarak yapay zeka uygulaması örnekleri oluşmakta”

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Öztemel de Bilim Teknoloji Yüksek Kurulu’nun (BTYK) 2016’da aldığı kararla Türkiye’de yapay zeka çalışmalarının devlet tarafından da teşvik edilmesinin söz konusu olduğunu hatırlatarak, başta TÜBİTAK olmak üzere fon sağlayıcı kurumların endüstriyel kuruluşlara yapay zeka uygulamaları için daha fazla destek vermeye başladığını kaydetti.

Özellikle üretken zekayla yapay zekanın hayata girme ivmesinin çok hızlı şekilde arttığını anlatan Öztemel, şu ifadeleri kullandı:

“Halihazırda endüstriyel kuruluşlar kendi iştigal sahalarında o veya bu şekilde artık yapay zeka çalışmalarını yürütmektedirler. Özellikle sanayi sektöründe İHA, SİHA gibi başarılı uygulamalar diğer sektörlere de örnek olmakta. Son zamanlarda sanayi imalat sektöründe yoğun olarak yapay zeka uygulaması örnekleri oluşmaktadır. Akıllı malzemeler, zeki makinalar, otonom süreçler ve planlama sistemleri gibi örnekler imalat sektöründe fayda üretmeye başladı. Ülkemizde yapay zeka çalışmaları yoğunlukla makine öğrenmesi etrafında yürütülüyor. Ancak bu yapay zeka alanlarından birisidir. Birçok farklı şekilde yapay zeka teknolojileri geliştirilmiştir. Veriler ile işlem yapılmasının kolaylığından dolayı çalışmalar veri madenciliği ve makine öğrenmesi alanlarına yoğunlaşıyor.”

“Robotlar üretim sahasında insanın yaptığı her şeyi yerine getirebilecek zekaya kavuşabilecek”

Öztemel, yapay zekayla tamamı insansız fabrikalar üretmenin önünde hiçbir engel kalmadığını vurgulayarak, robotların üretim sahasında insanın yaptığı her türlü işlemi artık yerine getirebilecek zekaya kavuşabildiğini dile getirdi.

Öztemel, “Sadece zaman verip ilgili üretim ortamını modellemek, oradaki makinaların dinamik modellerini ve operatörlerin davranış modellerini oluşturmak için biraz gayret etmek ve orada insan zekasını çalıştırmak yeterlidir. Daha net ve açık olarak söylemek gerekirse bir üretim yapan işletmede, atölyelerde dolaşan insanlar olmayacak onlar yerlerini robotlara verecektir.” dedi.

Ortamda hiç insan olmadığından bu üretim ortamlarına “karanlık fabrika” denildiğini belirten Öztemel, üretken yapay zeka ile robotların kendi aralarında iş paylaşımı yapabileceklerini ve sohbet edebileceklerini söyledi.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP