Yerel seçimleri geride bıraktık sonuçları herkes için hayırlı olur inşallah. Son ses müziklerle kulaklarımızı ve ruhumuzu kirleten seçim arabaları da olmayacak artık. Birden karşımıza çıkan hangi görüşten olduğunu bile anlayamadığımız gruplar el sıkma yarışına girmeyecek. Göstermelik tevazular olmayacak. Sadece seçim dönemi camilere koşan takiyyeci siyasetçiler de artık boy göstermeyecek.
Bu seçimde analiz etmek gereken çok konu var aslında ama en önemlisi Chp’nin beklenenin üstünde oy almasıydı. O kadar şaşırdılar ki bir yanlışlık olmasın diye hükümete yakın kanalları sık sık açıp kontrol ettiler. Kesin kazandık mı diye birbirlerine sordular. Kesin bu işin içinde bir iş var diye tedirgin olmaya da devam ediyorlar. Onlar için hayal gibi bir durum. Yüzde yirmi beş fobisi atlatılmış oldu.
Yeni seçmen yakın tarihe fazla ilgi duymadığı için siyasi analiz kabiliyeti zayıf ve kolay manipüle edilebiliyor. Popülist yaklaşımları seviyorlar. Günlük konularla ilgileniyorlar. Rüzgara göre pozisyon alıyorlar. Kolay ve çok para kazanmak istiyorlar. 18 yaşına geldiklerinde araba sahibi olmamaları onlar için çok ama çok kötü. Her gün latte içmeden uyanamayan ve Filistin’de on binlerce insanı katledenlere açık destek veren malum markanın karton bardağıyla dolaşmayı statü zanneden bir nesil gümbür gümbür geliyor. Tabi ki hepsi öyle değil hak veya batıl davası olanlar da var ama sayıca çok azlar.
Türkiye ‘de sağ cenahtan CHP ‘ye oy gitmediği için on yıllardır yüzde yirmi beşi geçemezken ittifaklarla sağ seçmen CHP’ye oy verebilir hale getirildi. Yani yavaş yavaş alıştırıldı.2019 seçimlerinde milli görüş kökenli Saadet Partisi bu rolü üstlendi. Eee Deva ve Gelecek’te oraya su taşıdılar. Yıllarca Müslüman muhafazakar seçmene kan kusturan zihniyete makam mevkii kapar mıyız diye şirinlikler yaparak başörtülü hatta çarşaflı kadınları, sakallı sarıklı adamları altı oka payanda ettiler. ‘’Siz ağlayarak sahura kalkarken biz Saraçhaneye karşı biralarımızı yudumlayacağız’’ diyenleri sevince boğdular.
Ak Parti de burada bir o kadar sorumlu. Giderek kendine başkalaşıp karşı tarafa benzemeye başladı. CHP’den çok Atatürkçü, Laik, Cumhuriyetçi olması gençlerin algısını değiştirdi. Milli görüş lideri Erbakan Hocanın cihat şuuru vurgusundan giderek uzaklaşıldı ve soft bir muhafazakar seçmen oluşturuldu. Birilerine yaranacağım diye onlara benzeyenleri bir kısım şeçmen protesto etti. Hem Gazzedeki pasif ya da geri planlı destek hem faiz ekonomisi sebebiyle ya sandığa gitmedi ya da Yeniden Refah’a göz kırptı.
Toplumun genelinde son yıllarda bir oy verme davranış biçimi de şekilleniyor. Liderlik vasfı olsun ama kavgacı olmasın istiyor. Çok ağır söylemlere değil yapıcı yaklaşımlara ılımlı bakıyor. Bu konuda da sayın Murat Kurum’a hatalı bir dil kullandırdılar. O kadar naif olan adam son haftalara bağıra çağıra girdi. Belki de kamuoyu araştırmalarında aradaki farkın kapanmaması sebebiyle agresifleşmiştir bilemeyiz ama ona uygun bir dil değildi.
İmamoğlu kışın deprem olunca kayakta , kar yağınca balıkçıda İngiliz elçiyle ,yazın yangında selde tatilde vakit geçirerek bu seçimi nasıl kazandı peki? İstanbul’da dişe dokunur tek bir icraat yapmadan nasıl kazandı peki? İETT ,İSKİ,İSPARK gibi kuruluşları iflasa götürdüğü halde nasıl kazanabildi pekiii?
Cevap; O kazanmadı. Cumhur İttifakı kaybetti. Kendine çekidüzen vermezse dağılıp gider bu da hem dış politikalarda ki kazanımları, hem milli ve yerli savunma sanayisindeki gelişmeleri akamete uğratır. Libya dan Kuzey Suriye’den Afrika’dan vazgeçmek olur. Türk dünyasından çekilmek olur.
Olanda hayır var diyelim. Bekleyip göreceğiz…
GÜNDEM
26 gün önceGÜNDEM
28 gün önceGÜNDEM
01 Aralık 2024YAŞAM
01 Aralık 2024YAŞAM
01 Aralık 2024YAŞAM
01 Aralık 2024YAŞAM
01 Aralık 2024