Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akça, ekonominin sıkıntılı olduğu durumlarda ahlaki davranışlarda büyük bir zafiyet ortaya çıktığını belirterek, “Ahlaki duyarlılığın yetersiz olduğu örneklerde ekonomik gelişme de sekteye uğramaktadır. İşte bu nedenle ısrarla ahlak ile ekonominin birlikteliğini savunmaktayız.” dedi.
AA’nın Global İletişim Ortağı olduğu ve İGİAD tarafından düzenlenen 9. Türkiye İş Ahlakı Zirvesi, “Yeni Nesil Girişimcilikte İş Ahlakı” temasıyla Neslişah Sultan Kültür Merkezi’nde başladı.
Zirve, Türkiye’de “İş Ahlakı”nı kamuoyunun, devlet kurum ve kuruluşlarının, iş dünyasının ve STK’ların gündemine taşımayı ve iş ahlakı eğitimi konusunda eğitim-öğretim kurumları, meslek örgütleri ve iş dünyasında duyarlılık oluşturmayı ve yaygınlaşmasına katkı sağlamayı hedefliyor.
Üniversiteler, meslek kuruluşları ve iş dünyasının iş ahlakı uygulamaları alanında teorik ve pratik ortak çalışmalar yapmasına zemin oluşturmayı amaçlayan zirvenin, iş ahlakında iyi uygulama örneklerini ortaya çıkarması ve kamuoyunun gündemine taşıması da öngörülüyor.
Zirvenin açılışında konuşan İGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Akça, iş hayatında ahlakı ön plana alan İGİAD’ın 2003’te kurulduğunu anımsatarak, 21 yıllık süreçte ahlak konusunu, Türkiye’nin ve özellikle iş dünyasının gündemine taşıdıklarını söyledi.
Ekonomi ile ahlak arasındaki ayrılmaz ve tamamlayıcı ilişkiyi pek çok durumda görmenin mümkün olduğunu dile getiren Akça, “Ekonominin sıkıntılı olduğu durumlarda ahlaki davranışlarda büyük bir zafiyet ortaya çıktığı gibi, ahlaki duyarlılığın yetersiz olduğu örneklerde ekonomik gelişme de sekteye uğramaktadır. İşte bu nedenle ısrarla ahlak ile ekonominin birlikteliğini savunmaktayız.” diye konuştu.
“İGİAD olarak dünyadaki değişimin öncüsü olmalıyız”
Akça, İGİAD ailesi olarak üye sayılarını her geçen gün artırdıklarına dikkati çekerek, gençlere yönelik yeni çalışmaları anlattı.
İGİAD’ın mesajını dünyaya iletmek ve ahlaki duyarlılığa sahip işbirliklerini geliştirmek amacıyla yurt dışı gezileri düzenlediklerini aktaran Akça, “Bu çerçevede yakın zamanlarda Afganistan ve Mısır’ı ziyaret ettik. Bu ziyaretimiz sonucunda üyelerimiz arasında ortak girişim olan Marsus Global Invest kuruldu. Üyelerimizin küresel düzeyde iş yapma kapasitelerini geliştirecek olan bu girişimin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Düşünce ve bilimle ele ele gitmeyen saha çalışmalarının akim kalacağına veya en azından derinlikten yoksun olarak kalıcı bir iz bırakamayacağına inanıyoruz.” şeklinde konuştu.
Akça, bu amaçla yayınladıkları kitap, dergi, bülten ve raporların iş dünyasının yanı sıra akademik çevrelerde de olumlu bir etki bıraktığını gözlemlediklerini belirtti.
Dünyanın büyük bir hızla değiştiğinin altını çizen Akça, “Bilgi Devrimi diye adlandırılan bu dönüşüm, hayatın her alanını kapsamış durumdadır. Bu dönüşümden girişimcilik de payını almış ve yeni nesil girişimcilik ortaya çıkmıştır. Bu girişimcilik, bilgiyi merkeze almakta, küresel düzeyde iş yapmakta ve eski alışkanlıkları dönüştürmektedir. Bu dönüşümü daha yakından takip etmeli, insanı merkeze almalı, yeniliklere açık ve hatta İGİAD bunun öncüsü olmalı diyoruz.” ifadelerini kullandı.
Akça, Filistin ve Lübnan’da yaşananlara değinerek, insanlığın geçmişte vahşeti yendiği gibi gelecekte de yeneceğini sözlerine ekledi.
“Bugün geçmişe göre gençlerin icat çıkarmaları daha fazla teşvik ediliyor”
Türkiye İş Ahlakı Zirvesi Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ömer Torlak da zirvede yeni nesil girişimcilikte ahlakın konu edinildiğini belirterek, toplumların gelişmesini motive edenlerin önemli ölçüde genç ve diri girişimciler olduğunu dile getirdi.
Torlak, bugün geçmişe göre gençlerin icat çıkarmalarının daha fazla teşvik edildiğine işaret ederek, “Yeni nesil girişimcilerimizin moral ve motivasyonlarını kırmamak, heyecanlarını diri tutmak istiyoruz, ancak öte yandan ahlaki zafiyetlerin de azalarak girişimlerin devam etmesinden yanayız. Hem yeni nesil girişimcilik teşvik edilmeli hem de işin ahlaki boyutları önemsenmeli diyoruz.” dedi.
Yeni nesil girişimciliğin malum genel iş ortamı, öğretim kurumları, aile ve genel olarak da toplumdan oluşan besleyici dinamiklerinin olduğunu kaydeden Torlak, “Son yıllarda gençlerimizden hem aileleri, hem öğretmenleri ve hem de yönetici ya da patronları icat çıkarmalarını istiyor. Tam bu noktada iki husus önemli ve onların altını kalın çizgilerle çizmek isterim. Birinci husus teşvik edenlerin ahlaki duruşları. İkinci olarak ise sistem konusu.” değerlendirmesinde bulundu.
“İnsan ve sistem konusu bütün olarak ele alınmalı”
Torlak, insanların bireysel hassasiyetleri olsa da insandaki aç gözlü olma vasfının ortadan kalkmayacağı için bu tür olumsuzlukları engelleyecek, ortaya çıktığında yaptırım uygulayacak kurum ve kurallar konusunun da önemine işaret etti.
İnsan ve sistem konusunu bütün olarak ele alınması gerektiğine dikkati çeken Torlak, “Ahlaki değerleri uygulayacak, onları gözetecek olan insan, ancak insan hata yapabiliyor. Bu durumda da engelleyecek, denetleyecek ve gerektiğinde yaptırım uygulayabilecek kurum ve kurallar da birlikte düşünülmeli.” açıklamasını yaptı.
Torlak, yeni nesil girişimcilerin farklı bir iş yapma tarzına yatkın olduklarını da dikkati çekerek, “Yeni nesil girişimcilerin zihni kirlenme yaşamamaları da önemli. Yani kötüyü örnek alarak yol almamalarını da temin etmek gerekiyor. Bu zirvede bu konuları ele alalım istedik. Yeni nesil girişimcilik eko sistemine bütün olarak bakmamızda fayda olacağını düşündük.” ifadelerini kullandı.
GÜNDEM
6 gün önceGÜNDEM
8 gün önceGÜNDEM
11 gün önceYAŞAM
19 gün önceYAŞAM
19 gün önceYAŞAM
19 gün önceYAŞAM
21 gün önce